

TBB Dergisi 2014 (111)
Tennur KOYUNCUOĞLU
525
demimdedir. Butler
94
, ‘insanlar kendi cinsiyetleri konusunda mantıklı
bir karara varamaz. Biz cinsiyetimizi belirlemeyiz, cinsiyet bizi belir-
ler’, vurgusu ile biyolojik farklılık açık olsa da bu durumla uzlaşıp uz-
laşmadığımızı sorar.
Wıttıg, konuya doğrudan girer. ‘Heteroseksüellik, kadınların köle-
leştirilmesi üzerine kurulmuş ve altında yaşadığımız siyasal rejimdir.
Cinsiyetlerin ebediliği ve efendiler ile kölelerin ebediliği ayni inanışın
sonucudur. Ve efendiler olmaksızın köleler olmayacağı gibi, erkekler
olmaksızın kadınlarda yoktur. Eril/dişil, erkek/dişi kategorileri, top-
lumsal farklılıkların daima ekonomik, politik ve ideolojik bir düzene
bağlı olduğu gerçeğini gizlemeye hizmet eder. Bütün tahakküm sis-
temleri maddi ve ekonomik düzeyde bölünmeler oluşturur. Dahası
bölünmeler, efendiler tarafından ve sonrasında köleler başkaldırıp
mücadele etmeye başladıkları zaman soyutlanmış ve kavramlaştırıl-
mıştır. Efendiler oluşturdukları bölümlenmeleri doğal farklılık olarak
açıklar ve doğrularlar. Zira cinsiyet yoktur. Sadece ezen cinsiyet, ezi-
len cinsiyet vardır. Cinsiyeti yaratan baskıdır, tersi değil’.
Wittig, lezbiyen bakış açısının da evrensel olduğunu, arzunun
norma karşı geliş olduğunu savunarak, bütün kalıpları alt üst eder.
L.Murat, kadın ve erkek dışında ara cinsel basamaklar olarak ‘üçüncü
cins’ ten söz eder. Üçüncü cinsin her zaman öteki, yabancı, tuhaf ka-
lacağını ve bir üçüncü cinsin icadı çıkmaz sokak mı, ütopya mı diye
sorar
95
.
Toplumsal patlamanın çok yakın olduğunu ise Haraway
96
şöyle
açıklar:
‘’Benim ironik inancımın, benim dil uzatışımın özünde ‘siborg’
imgesi yatar. Bir siborg, sibernetik organizma, makine ile organizma-
nın oluşturduğu bir melez, kurgusal yaratık olmanın yanı sıra toplum-
sal gerçekliğe ait bir yaratıktır. Toplumsal gerçekliğin karşılığı, canlı
toplumsal ilişkilerdir’. Arkasından kadın deneyimi kurgu ise, 20.yüz-
yılın son döneminde ‘kadın deneyimi’ sayılan olguyu değiştiren bir
94
Judith Butler, Begehren kann man nicht vorschreiben, der blaue reuter, s44-47
95
Laure Murat, Cinsiyet Yasası, Çeviren İsmet Birkan, Dost Kitapevi Yayınları. An-
kara, 2012, s24-25.
96
Donna haraway, Siborg Manifestosu, Çeviren, Osman Akınhay, Agora kitaplığı,
İstanbul, 2006, s