

Başkan’dan
8
rın üstünlüğü’ değil, ‘hukukçular ya da yargıçlar devleti’ hiç değildir.
Kastedilen, ‘hukuka saygı ve bağlılık’tır. Üstünlük, demokratik hukuk
devleti çerçevesinde, Anayasa ve yasalardadır.
Bu çerçevede Türkiye’de, hukuk devletinin tüm kurum ve kural-
ları ile geçerli olduğunu, uygulamaların tümüyle yasalara uygun ol-
duğunu söylemek maalesef mümkün değildir.
Adil yargılamanın olmadığı yer, hukuk devleti olamaz. Avukata
baskının olduğu yerde, adil yargılama olamayacağı gibi, hukuk dev-
leti de barınamaz. Ancak ve ancak iddia ve savunmaya eşit olanaklar
sağlanması sonucu yani “silahların eşitliği “ ilkesi yerine geldiğinde
adalet mülkün temeli olarak addedilebilir ve yargı adalet dağıtabilir
hale gelir.
Bu ortamda, Türkiye Barolar Birliği, hukukun üstünlüğünden, in-
san hakları ve demokrasiden asla vazgeçmeyerek, 79 baro ve 83.000
avukat ile; kişi ve kurumların her türlü hukuki güvenceden yoksun
bırakılmasına yönelik sistematik bir hal alan “özel” uygulamaları asla
kabul etmeyecek; Cumhuriyet’in temel ilkelerine ve meslek onuruna
sahip çıkma kararlılığını daima sürdürecektir.
Saygılarımla.
Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu
Türkiye Barolar Birliği Başkanı