

Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları
210
görevliler hakkında bir disiplin cezası da uygulanmamıştır
113
. 2007 yılı
boyunca sadece 5 kötü muamele, vb. iddianın rapor edilmesi dikkat
çekicidir. Gerçekten de, bir yıllık dönemde sadece 5 ihlal vakası iddia-
sında bulunulması, eğer tüm iddialar rapor konusu yapılıyorsa, infaz
kurumlarındaki kötü muamele iddiaları açısından, olumlu bir gelişme
olarak görülebilir. Şüphesiz, bu iddiaların daha da azaltılması, hatta
ideal olarak, son bulması gerekmektedir. Diğer bir bakış açısı ile konu-
ya yaklaşıldığında ise; kötü muamele iddialarının izleme kurullarına
yeterince yansıtılmadığı ya da kurullara yansıtılanların değerlendi-
rilmesinde ve gerektiğinde rapor edilmesinde çekingen davranıldığı
söylenebilir.
SONUÇ
Ceza infaz kurumları ve tutukevleri ulusal düzeyde geleneksel
olarak nitelendirilebilecek idari, siyasi ve yargısal denetime tabi tutul-
dukları gibi, uluslararası denetim mekanizmalarına da tabi tutulmak-
tadırlar. Ancak, uluslararası hukuk belgelerinde bu kurumların sivil
ve bağımsız denetime tabi olmaları da devletlerden beklenen yüküm-
lülükler arasında yer almaktadır.
Bu bağlamda Türkiye’de 2001 yılında yapılan bir yasal düzenleme
ile oluşturulan Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulla-
rı önemli bir başlangıç noktası oluşturmaktadır. Ulusal insan hakları
kurumu olarak da nitelendirilebilecek bu kurulların yasal statüsünde
uluslararası standartlar arasında yer alan “bağımsızlık” ilkesi açısın-
dan bazı sorunlar bulunmakla beraber, ülkemizde ulusal insan hakla-
rı kurumu olarak değerlendirilebilecek diğer kurumlara kıyasla daha
“bağımsız” olduklarını söylemek mümkündür. Yasal düzenlemedeki
eksikliklerin bir kısmı uygulamada yaşanan sorunlar dikkate alınarak
düzeltilmiş ise de, gerçek bir bağımsız denetim için yeni bir yasal dü-
zenleme yapılması yararlı olacaktır.
Diğer taraftan, yapılan yasal değişiklik ile izleme kurullarının
raporlarının Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlü-
ğü tarafından 2007 yılından itibaren değerlendirme konusu yapılma-
sı ve açıklanması olumlu bir gelişmedir. Ancak, Bakanlık tarafından
113
2007 Faaliyet Raporu, s. 102-103.