

TBB Dergisi 2014 (113)
Hakan Sabri ÇELİKYAY
207
Bu değişiklikle Türkçe bilmeyen hükümlünün ya da yakınının
telefon görüşmelerinin başka dilde yapılamasına olanak sağlanmış,
bunun gerçekleşmesi için de hükümlünün, kendisinin ya da yakının
Türkçe bilmediğini beyan etmesi yeterli sayılmış, uygulamada sıkın-
tı yaratan, Türkçe bilip bilmediğinin araştırılması sürecine son ve-
rilmiştir. Tüzükte bu yönde bir değişikliğe gidilmesi olumlu olduğu
gibi, değişiklikte izleme kurullarının etkisinin olması da ayrıca dik-
kat çekicidir. Böylece, izleme kurulları önerilerinin mevzuat değişik-
liğini de içermesinin pratik sonucu ortaya çıkmış olmaktadır. Ancak,
değişiklikte eleştiriye açık yönler de bulunmaktadır. Değişiklikten
sonraki düzenlemeye göre, telefon görüşmesi kayıtlarının incelenmesi
neticesinde, konuşmanın suç teşkil etme ihtimali olan faaliyetler için
kullanılması halinde, hükümlünün bir daha aynı kişiyle Türkçeden
başka dille konuşmasına izin verilmeyecektir. Öncelikle, hükümde
yer alan “suç teşkil etme ihtimali” ibaresi belirsizlik taşımaktadır. Bu
ibareyle, makul bir şüphenin bulunmasından daha hafif bir durumun
kastedildiğini söylemek mümkün olup, bu durum idarenin takdir yet-
kisini oldukça genişletmektedir. Ancak, infaz hâkimliğinin bu konu
üzerindeki hassas denetimleri ile idareye tanının geniş takdir yetki-
sinin kısmen de olsa denetlenmesi mümkün olabilir. Diğer taraftan,
Tüzüğün 148. maddesi, hükümlülerin hangi hallerde haberleşme ve
iletişim hakların yoksun bırakılacağına yönelik bir disiplin cezasına
yer vermektedir. Bu maddedeki gönderme uyarınca,
Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
’un 42/2. maddesinde sayılan du-
rumlarda bahsi geçen disiplin cezası uygulanabilmektedir. Buna göre,
telefon görüşmeleri bir disiplin cezası olarak ve belirli bir süre (1 ay-
dan 3 aya kadar) için yasaklanabilmektedir. Böylece, Türkçe konuşan
bir hükümlü disiplin cezası olarak haberleşme ve iletişim haklarından
yoksun bırakılma cezası aldığında, cezanın bitiminde yeniden telefon
görüşmesi yapabilecektir. Oysa, “suç teşkil etme ihtimali” olan bir te-
lefon görüşmesini başka dilde yapan hükümlü, aynı kişiyle bir daha
Türkçeden başka dille konuşamayacaktır. Bunun pratik sonucu olarak,
hükümlü veya yakını Türkçe bilmiyorlarsa bir daha telefon görüşmesi
yapamayacaklardır. Başka bir açıdan ifade etmek gerekirse, “suç teş-
kil etme ihtimali” olan telefon görüşmesini Türkçe yapan hükümlü ile
Türkçe yapmayan hükümlü arasında eşitsizlik yaratılmış olmaktadır.
Kanaatimizce, telefon görüşmesinin suç teşkil etme ihtimali taşıması