Background Image
Previous Page  126 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 126 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (114)

Ebru TÜZEMEN ATİK

125

oluşturulmuş tam üçüncü şahıs yararına sözleşme olduğu ilk bakışta

düşünülebilir

55

. Zira ek kart hamili kart çıkaran kuruluşun sunduğu

imkânlar dâhilinde ek kartını kullanarak harcamalar yapabilecektir.

Ancak bu halde kredi kartı üyelik sözleşmesine ek kart hamili de taraf

olmaktadır. Dolayısıyla ek kart hamili kredi kartı üyelik sözleşmesi-

nin dışında bir şahıs değildir. Diğer yandan ek kart hamili de yaptığı

harcamalardan dolayı kart çıkaran kuruluşa karşı kredi kartı üyelik

sözleşmesi uyarınca sorumludur. Hâlbuki üçüncü kişi yararına sözleş-

mede, sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü bir şahıs yararına bir edim

kararlaştırılır. Bu nedenle ek kart ilişkisinin tam üçüncü şahıs yararı-

na sözleşme şeklinde ortaya çıktığı kabul edilemez. Benzer gerekçeler-

le bu ihtimalde ek kart çıkarılmasında üçüncü fiilini taahhüt niteliği

bulunmadığını da söylemek mümkündür.

Ek kart ilişkisinde asıl kart hamilinin ek kart ile yapılan harca-

malara ilişkin sorumluluğunun soyut nitelikte olduğu, yani sebebe

dayanmadığı ileri sürülmüştür.

56

Bu görüş nazarında asıl kart hamili-

nin ek kart kullanılarak yapılan harcamalardan müteselsilen sorumlu

olacağına ilişkin taahhüdü mücerret borç vaadi (soyut borç ikrarı) ni-

teliğinde olması gerekir. Ancak ek kart çıkarılması anında borç henüz

doğmamıştır ve sebepten bağımsız bir borç ikrarı söz konusu değildir.

Bu nedenle ek kart ilişkisinde soyut borç ilişkisinin var olduğu görü-

şünün kabulü kanaatimizce mümkün değildir.

Ek kart ilişkisi, asıl kart hamili ile ek kart hamilinin aynı söz-

leşmeyi yani kredi kartı üyelik sözleşmesini imzalamaları ile mey-

dana geldiğinden, burada birlikte borç üstlenmenin (borca katılma)

55

Belirtmek gerekir ki, söz konusu hukukî ilişki üye işyeri karşısında ek kart hamili-

nin durumu değerlendirildiğinde kredi kartı sözleşmelerinde olduğu gibi üçüncü

kişi yararına sözleşme olarak değerlendirilebilir. Zira kredi kartı ilişkisinde kart

çıkaran kuruluş, üye işyerleri ile bir üyelik sözleşmesi akdederek, bu sözleşme ile

üye işyerlerinin kredi kartı müşterisiyle satım sözleşmesi yapmasını, satış bede-

linin ise kendisinden talep edilmesini kararlaştırmaktadır. Buna göre kredi kartı

sözleşmesi bu açıdan ifayı talep yetkisinin üçüncü kişiye ait olduğu “üçüncü kişi

yararına sözleşme” olarak nitelendirilebilir (Bkz. Kılıçoğlu, Ahmet M., Borçlar

Hukuku Genel Hükümler, b. 17, Ankara 2013, s. 584-585). Aynı durum şüphesiz

ek kart ilişkisi açısından da geçerlidir. Ancak, bu çalışmada ek kart ilişkisi açısın-

dan ele alınan ve özellik gösteren mesele kart çıkaran kuruluş – asıl kart hamili

(müşterisi) – ek kart hamili arasındaki ilişkinin hukukî niteliğine ilişkindir.

56

Çeker, s. 41.