

TBB Dergisi 2016 (116)
Selin SERT
277
tasarıya göre kişisel veri; belirli veya kimliği belirlenebilir gerçek ve
tüzel kişilere ilişkin bütün bilgileri ifade etmektedir.
Türkiye Kişisel Verilerin Otomatik İşlenmesine İlişkin Olarak Bi-
reylerin Korunması Hakkındaki 1981 tarih ve 108 numaralı sözleşmeyi
1981 yılında imzalamıştır ancak bu sözleşmenin yürürlüğe girebilmesi
için Kişisel Verilerin Korunması Kanunun yürürlüğe girmesi gerek-
mektedir. Bakanlar Kurulu tarafından Nisan 2008 yılından beri yasa-
nın kanunlaşması beklenmektedir. Tasarı ile kişisel verilerin işlenme-
sine ilişkin özel hayatın korunmasının amaçlandığı Anayasa’nın m.17
hükmünde ifade edilen kişinin dokunulmazlığı ilkesinden uyarlama
yapıldığı ve tasarının 95/46/EC Avrupa Birliği Veri Koruma Direktifi-
ne paralel bir düzenlemeye sahip olduğu görünmektedir.
Son dönemlerde ülkemizde elektronik haberleşme alanında kişisel
verilerin korunmasına yönelik bir yönetmelik çıkarılmıştır. “Elektro-
nik Haberleşme Sektöründe Kişisel Verilerin ve Gizliliğin Korunması”
adını taşıyan yönetmelikte, kişisel veri; “tanımlanmış ya da doğrudan
veya dolaylı olarak, bir kimlik numarası ya da fiziksel, psikolojik, zi-
hinsel, ekonomik, kültürel ya da sosyal kimliğinin, sağlık, genetik,
etnik, dinî, ailevî ve siyasî bilgilerinin bir ya da birden fazla unsu-
runa dayanarak tanımlanabilen gerçek ve/veya tüzel kişilere ilişkin
herhangi bir bilgi” dir.
Her ne kadar ülkemizde kişisel verilerin korunması alanında
münferit bir kanun bulunmasa da, Türk Hukukunda Anayasa ve
genel esaslar çerçevesinde kişisel verilerin korunmasına yönelik dü-
zenlemeler bulunmaktadır. 12 Eylül 2010 tarihindeki referandum son-
rasında 1981 Anayasası’na “Özel Hayatın Gizliliği” başlıklı m.20 hük-
müne eklenen üçüncü fıkra ile kişisel veriler koruma altına alınmıştır:
“Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına
sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgi-
lendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesi-
ni talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını
öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen haller-
de veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına
ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.”
Bununla birlikte Türk Medeni Kanunu’nda ‘Kişilik Haklarının Ko-
runmasını düzenleyen m.23 ve m.24 hükümleri uyarınca da, kişisel
veriler korunmaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Kişisel Ve-