

TBB Dergisi 2016 (116)
Selin SERT
279
III. GENEL BOŞANMA SEBEPLERİ
A. Genel Olarak:
Belirli bir olguya ya da olaya dayanmayan önceden belirlenmesi
ve saptanması mümkün olmayan çok çeşitli ve farklı sebeplerden veya
bir olayı esas alan boşanma sebeplerine genel boşanma sebepleri adı
verilmektedir
10
.
Boşanmanın genel sebepleri önceden belirlenmesi mümkün ol-
mayan pek çok olay sebebiyle meydana gelebilecektir. Özel boşanma
sebeplerinden farklı olarak – zina, pek fena muamele, terk, haysiyetsiz
hayat sürme- belirli bir olaya ya da duruma dayalı bir boşanma durumu
söz konusu değildir. Bu sebeple boşanmanın genel sebeplerinden bah-
sedebilmemiz için Türk Medeni Kanunun incelenmesi gerekmektedir.
Boşanmanın genel sebepleri Türk Medeni Kanunu m. 166 hük-
münde
11
düzenlenmiştir
12
. Madde hükmünün incelenmesinden üç
10
Turgut Akıntürk- Derya Ateş Karaman, Türk Medeni Hukuku- Aile Hukuku, Cilt
II, İstanbul 2013, s. 261.
11
Eski Medeni Kanunun 134. maddesine göre, “Evlilik birliği ortak hayatı sürdür-
meleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa eşler-
den her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde dava-
cının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla
beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin
devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamış-
sa boşanmaya karar verilebilir” ( 12 Mayıs 1988 tarih ve 19812 sayılı RG). Anılan
maddenin 1988 yılında yapılan değişiklikten önceki orijinal hali ise, “ Aralarında
müşterek hayatın çekilmez bir hale gelmesini mucip olacak derecede şiddetli bir
geçimsizlik baş gösterdiği takdirde karı kocadan her biri boşanma davasında bu-
lunabilir. Eğer geçimsizlik iki taraftan birine daha ziyade kabili isnat ise boşanma
davasını ikame hakkı ancak diğer tarafa aittir” şeklindedir. Görüleceği üzere 743
sayılı EMK. 134. maddesinde 3444 sayılı yasayla 1988 yılında yapılan değişikle
ağır kusurlu eşe de dava açma hakkı tanınmıştır. Oysaki maddenin ilk halinde,
ağır kusurlu eşe evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine da-
yalı olarak boşanma davası açma hakkı tanınmamıştı. Diğer yandan eski Medeni
Kanunun 1988 yılında yapılan değişikle ortaya çıkan 134. maddesi yeni Medeni
Kanun kapsamında değişikliğe uğramadan geçerliliğini korumuştur. Belirtelim ki
Medeni Kanunun 166. maddesi tasarıdaki haliyle değişikliğe uğramaksızın hem
alt komisyonda hem de genel kurulda aynen kabul edilmiştir ( Adalet Bakanlığı
Tutanaklarla Türk Medeni Kanunu Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü Ve Uygu-
lama Şekli Hakkında Kanun, Ankara 2002, s. 528–531).
12
Önceki Medeni Kanun m.134 hükmünde bir tek genel boşanma sebebi düzenlen-
miş ve buna “imtizaçsızlık” olarak isimlendirilmiş idi. Doktrinde bu sebep madde
metnine uygun olarak “şiddetli geçimsizlik” şeklinde isimlendiriliyordu.; Bilge
Öztan: Aile Hukuku, Ankara 2004, s. 240; Hıfzı Veldet Velidedeoğlu: Türk Mede-
ni Hukuku, C.II, Aile Hukuku, İstanbul 1965, 214; Selahattin Sulhi Tekinay: Türk