Background Image
Previous Page  287 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 287 / 453 Next Page
Page Background

Kredi Kartı Üyelik Aidatı Hakkında Bir Yüksek Mahkeme Kararı İncelemesi

286

II. ÇÖZÜMLENMESİ GEREKEN HUKUKİ PROBLEM

İnceleme çerçevesinde izah olunan olay ve yargı mercilerinin gö-

rüşleri dikkate alındığında karşımıza iki aşamalı bir hukuki problem

çıkmaktadır. İlk olarak bankalar ile tüketiciler arasında akdedilen

kredi kartı üyelik sözleşmesinin hukuki niteliğinin tespit edilmesi ge-

rekmektedir. Söz konusu hukuki ilişki çerçevesinde bankalarca talep

edilen kredi kartı üyelik aidatının Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan

genel işlem koşulları kavramı ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması

Hakkında Kanun kapsamında düzenlenen haksız şart kavramı dik-

kate alınmak suretiyle değerlendirilmesi ve mezkûr mesele açısından

Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı

sorununun çözümlenmesi gerekmektedir.

III. MERCİLERİN ÇÖZÜM TARZI

A. YEREL MAHKEMENİN KARARI

Kredi kartı çıkarma yetkisine haiz banka, Tüketici Sorunları Ha-

kem Heyeti’nin menfi yönde vermiş olduğu kararın iptaline yönelik

dava açmıştır. Mezkûr davada yapılan yargılamada yerel mahkeme,

davalı kendisinden alınan kredi kartı üyelik aidatının, külfete soktu-

ğunu ifade etmiş olup, bu hususun kendisi ile müzakere edilerek ka-

rarlaştırıldığının ispat edilemediğini belirtmiştir. Bu çerçevede yerel

mahkeme, kredi kartı üyelik aidatı adı altında tüketiciden bir bedel

alınacağına ilişkin olarak kararlaştırılan sözleşme hükmünün haksız

şart teşkil ettiğini kabul ederek davanın reddine karar vermiştir.

B. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİNİN KARARI

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi davacının temyiz itirazlarını dikkate

alarak, yerel mahkeme kararını usul ve yasaya aykırı bulmuş ve boz-

muştur. Bozma kararında, taraflar arasında kurulan özel hukuk ilişki-

lerinin sözleşme serbestîsi ilkesi temelinde şekillendiği ifade edilerek,

banka ile tüketici arasında kurulan sözleşmenin bir iltihakî sözleşme

olmadığı düşüncesine yer verilmiştir. Bu tespit öncülüğünde iltihakî

sözleşmeler; kamu hizmeti görmekte olan kamu idare ve müesseseleri

ile bunlardan hizmet alan şahıslar arasında kurulan sözleşmeler ola-

rak tanımlanmıştır. Ayrıca iltihakî sözleşmelerin bünyesinde sözleş-