Background Image
Previous Page  303 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 303 / 453 Next Page
Page Background

Kredi Kartı Üyelik Aidatı Hakkında Bir Yüksek Mahkeme Kararı İncelemesi

302

yer alan,

“bankalar gördükleri hizmetin uygun bir karşılığını istemek hakkı-

na sahiptir”

ifadesi sözleşmede herhangi bir kararlaştırma olmasa dahi

kart hamilinden ücret alınabileceği şeklinde bir algıya yol açmakta-

dır.

40

5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nda ve bu

kanuna dayanılarak çıkartılan Banka Kartları ve Kredi Kartları Hak-

kında Yönetmelik’te bankaların kart hamillerinden talep edecekleri

ücretlerin, her ne ad altında olursa olsun, sözleşmede kararlaştırılmış

olması gerektiği ifade edilmiştir. Dolayısıyla kredi kartı üyelik aidatı

adı altında ücret talep edilebilmesi için bu hususa sözleşmede açıklık-

la yer verilmesi gerekmektedir. Emredici hukuk kuralının bulunduğu

bir alanda, bu kural görmezden gelinerek tamamlayıcı hukuk kuralı

olan Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesinin uygulama alanı bulma-

sı isabetli değildir.

D. 6502 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA

KANUN ÇERÇEVESİNDE KONUNUN İNCELENMESİ

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 07.11.2013

tarihinde kabul edilmiş olup, 28.11.2013 tarihli ve 28835 sayılı Res-

mi Gazete’de yayımlanmıştır. Kanunun 87. maddesi uyarınca Resmi

Gazete’de yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girmiştir.

Kredi kartı üyelik aidatı adı altında kart hamili tüketiciden ücret

talep edilip edilemeyeceği sorunu 6502 sayılı Tüketicinin Korunması

Hakkında Kanun’da açıklığa kavuşturulmuştur. Nitekim 6502 sayılı

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesinin (l) bendin-

de “tüketici işlemi” kavramı tanımlanmış olup, bu tanımlama kapsa-

40

Nitekim Yargıtay 13. Hukuk Dairesi önceki tarihli bir kararında sözleşmede hü-

küm olmasa dahi kart hamilinin banka tarafından talep edilen ücreti ödemek ile

yükümlü olduğu belirtilmiştir. Bu karar, kart aidatına ilişkin talebin sözleşmede

yer almadığı durumlarda da ileri sürülebileceği algısına yol açsa da, 5464 sayılı

Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 24. maddesinin 4. fıkrasında sözleş-

mede yer almayan ücret taleplerinin kart hamiline karşı ileri sürülemeyeceği açık-

ça hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla tamamlayıcı hukuk kural mahiyetindeki

Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesinin mezkûr mesele açısından uygulama

alanı bulması mümkün görünmemektedir. Söz konusu karar için bkz.: “Davacı,

davalıya ait kredi kartını kullanması nedeniyle, davalı banka tarafından bildirilen

ücreti, sözleşmede hüküm olsun ya da olmasın ödemekle yükümlüdür” 13. HD.

05.04.2011, 2010/13722, 2011/5258

(www.legalbank.net

).