Background Image
Previous Page  305 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 305 / 453 Next Page
Page Background

Kredi Kartı Üyelik Aidatı Hakkında Bir Yüksek Mahkeme Kararı İncelemesi

304

sözleşme teşkil etmediği yönündeki tespit yerindedir. Nitekim

iltihakî sözleşmelerde bir taraf, kamu hizmeti ifa etmeyi üstlenerek

sözleşme yapma zorunluluğu taşımaktadır. Ancak Yargıtay kara-

rında, banka ile tüketici arasında akdedilen sözleşmenin niteliğinin

tespiti yoluna gidilmemiştir. Banka ile tüketici arasında akdedilen

sözleşme, içeriğinde genel işlem koşulları barındıran yahut genel

işlem koşullarına doğrudan atıfta bulunan, tamamının yahut bir

kısmının önceden banka tarafından düzenlendiği banka standart

sözleşmesidir. Olayımızda, banka standart sözleşmesinin içeriğinde

yer alan kredi kartı üyelik aidatı talebine ilişkin hüküm, genel işlem

koşulu mahiyetindedir.

Genel işlem koşulları, taraflardan birisinin tüketici olduğu sözleş-

meler açısından haksız şart kavramı altında incelemeye tabi tutulmak-

tadır. Olayımızda, banka standart sözleşmesi yer aldığından ötürü

haksız şart incelemesi salt olarak “şartın iyiniyet kuralına aykırı dü-

şecek şekilde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olup olmadığı” un-

suru çerçevesinde yapılmalıdır. Söz konusu unsurun inceleme konusu

olaya nüfuz edebilmesi için Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 6.

maddesinin 2. fıkrası temel alınmak suretiyle kredi kartı üyelik aidatı

talebine ilişkin hüküm değerlendirilmelidir.

Kredi kartı üyelik aidatı adı altında tüketiciden ücret talep edi-

lebilmesi, bu durumun sözleşmede kararlaştırılmış olmasına bağlı-

dır. Şayet sözleşmede kredi kartı aidatı talebine ilişkin herhangi bir

hükme yer verilmediyse, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları

Kanunu’nda yer alan emredici hüküm gereği, tüketiciden bu yönde

bir talepte bulunulamayacaktır. Dolayısıyla 6102 sayılı Türk Ticaret

Kanunu’nun 20. maddesinde yer alan tacirin ücret isteme hakkına iliş-

kin tamamlayıcı hukuk kuralının, taraflardan birini tüketicinin oluş-

turduğu kredi kartı üyelik sözleşmesinde uygulanabilmesi mümkün

değildir.

Bu sebeple yukarıda izah edilen değerlendirme aşamaları dikka-

te alınarak söz konusu hadisenin incelenmesi gerekirken, banka ile

tüketici arasında akdedilen sözleşmenin iltihakî sözleşme olmadığı-

nın tespiti ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesinde yer