Background Image
Previous Page  221 / 421 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 221 / 421 Next Page
Page Background

Kişisel Verilerin Korunması Bağlamında Biyometrik Yöntemlerin Kullanımı ve Danıştay Yaklaşımı

220

Biyometrik yöntemler yoluyla bireyin belirlenmesini sağlayan

parmak izi, yüzü, yürüyüşü, sesi, iris ve retinası gibi bireye has özel-

likler kişisel veridir. Danıştay’a göre de; bireylerin sağlık hizmet su-

nucularına başvurduklarında biyometrik yöntemlerle kimlik doğru-

laması yapılması suretiyle elde edilen veriler ile kamu personelinin

mesai takibinde “yüz tarama sistemi”, “parmak izi” gibi biyometrik

yöntemlerin uygulanması suretiyle elde edilen veriler kişisel veri

olup kişisel verilerin korunması hakkı çerçevesinde korunması ge-

rekmektedir.

Türk Hukukunda halen kişisel verilerin korunmasına ilişkin özel

bir kanun çıkarılamamış olup; Danıştay, sağlık hizmetinin sunumun-

da biyometrik yöntemler kullanılarak kişisel veri elde edilmesine

olanak veren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigorta-

sı Kanunu’nun 67. maddesinin 3. fıkrasını Anayasaya aykırı bularak

Anayasa Mahkemesine başvurmuş ise de Anayasa Mahkemesi oyçok-

luğuyla itiraz başvurusunu reddetmiştir.

Yüksek Mahkeme, sağlık hizmetinin sunumu sırasında biyomet-

rik yöntemler yoluyla elde edilen kişisel verileri değerlendirdiği ka-

rarında; bireyin sağlığına veya fiziksel/biyolojik özelliklerine ilişkin

bilgilerinin kişisel sağlık verisini oluşturduğunu ve bireylerin sağlık

verilerinin hassas veriler kategorisinde kabul edildiğini belirterek, bi-

yometrik verileri toplama ve işlemenin kapsamı, koşulları ve verilerin

korunmasına ilişkin esas ve usullerin kanunla belirlenmeksizin sağlık

hizmetinin sunumunda biyometrik usullerle veri toplanmasına ola-

nak veren idari düzenlemeleri de hukuka aykırı bulmuştur.

Sağlık hizmetleri gibi özellikle bir kamu hizmetinden yararlan-

ma, kamu personelinin kamu binalarına girişlerinde güvenliği sağla-

ma veya mesaisinin takip edilmesi sırasında biyometrik yöntemlerin

kullanılması durumunda kişisel verilerin korunması hakkına en az

zarar verecek, diğer bir ifadeyle en uygun aracın seçilmesi ölçülülük il-

kesinin gereğidir. Dolayısıyla, başkaca bir çözüm yolunun bulunama-

ması halinde ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin bütün tedbirlerin

alınmış olması koşuluyla kamu hizmetlerinde biyometrik yöntemlere

başvurulması gerekir.