

KKTC’deki Kişilik Hakları İhlallerinin Medya-Sermaye İlişkileri Perspektifinden Değerlendirilmesi ...
318
latmanın ötesine geçer ve kullanılan araç da amaca uygun olmazsa,
söz konusu değerler basın özgürlüğünden üstün tutulacaktır.
Haber verme hakkı basın özgürlüğünün ayrılmaz bir parçasıdır.
Nitekim Anayasanın 26/2 maddesi de
“Devlet, basın, yayın ve haber alma
hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır”
demekle kişilerin haber alma ve
haber verme hürriyetlerini korumuştur. Haber verme hakkı kullanılır-
ken kişilerin birtakım bilgileri (görüntü, ses vb.) kamuoyuna sunulaca-
ğından, habere konu olanların kişilerin haklarına ilişkin değerlerinin
ihlal edilmesi olasılığı mevcuttur. Bundan ötürü, haber verme hakkını
kullananların fiilleri kamu yararı gibi bir hukuka uygunluk sebebine
dayandırılmaz ise haksız fiillere ilişkin sorumluluklarının gündeme
geleceği muhakkaktır. Ancak haber verme hakkının bir hukuka uy-
gunluk sebebi olarak kullanılması pek tabiî sınırsız bir nitelik taşımaz.
Medya aracılığıyla yapılan kişilik hakkı ihlallerinde en sık rast-
lanılan durumlardan biri yargının kesinleşmiş bir kararı söz konusu
olmadan kişinin suçlu ilan edilmesidir. Bu durum, -gerekleri şartları
barındırıyorsa- yukarıda ele aldığımız şeref ve haysiyetinin ihlali an-
lamına gelmektedir. Zira böyle bir durumda kişinin toplum içindeki
saygınlığına açık bir saldırı söz konusudur.
Yargılama sürecinde, ceza kesinleşinceye kadar suçsuzluk esas-
tır. ‘Masumiyet karinesi’ denilen bu kural genel bir hukuk kuralıdır.
Mahkemeler dışında hangi kurum olursa olsun bir başka kurum tara-
fından insanların suçlu gibi yansıtılması da ‘masumiyet karinesi’ ilke-
sine aykırıdır. Medya organlarının, adli haberleri veriş şekilleri bazı
durumlarda masumiyet karinesine aykırılık teşkil edebilmektedir.
‘Adil yargılama’ yükümlülüğü, yargılamanın basın yargılamasına dö-
nüşmesine engel olmak durumundadır. Aksi takdirde yargısız infaz
yapılarak, suç şüphesi altında bulunan kişiler suçlu olarak nitelendi-
rilmektedirler.
19
Medyanın kamuoyunu ilgilendiren olay ve davalara
ilgi göstermesi işin doğasında mündemiçtir. Ancak olaylar ve yargıya
intikal etmiş davaların medyada veriliş biçimleri noktasında objektif-
lik kriterine uygun davranılmalıdır. Bu durumda kişilik hakkı üstün
nitelikteki kamusal yararın önüne geçmiş olmaktadır. Özellikle san-
sasyonel haberler vermek adına, medyada yargı süresince konuyla il-
19
http://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/belge/03_03_2010_medya_raporu.pdf. (erişim tarihi 06.12.2014)