Background Image
Previous Page  318 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 318 / 617 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (119)

Can AZER / Mazlum DOĞAN

317

Şeref ve haysiyete yönelik saldırılar da medya aracılığıyla yapılan

ihlallerde karşımıza en çok çıkan durumlardan biridir. Kişinin toplum

içindeki saygınlığına halel getirecek şekilde yapılan yayınların huku-

ken korunması mümkün değildir. Şeref ve haysiyete yönelik saldırı-

larda kişiye çevresi tarafından verilen saygınlık ve itibarda bir azalma

olmaktadır.

17

Bu bağlamda büyük önem arz eden iki husus; özel hayat, şeref ve

haysiyetin kapsamının ne olduğu ile bunlarla bilgi edinme hakkı ve

haberleşme hürriyetinden hangisinin duruma göre “üstün değer” ta-

şıdığının tespitidir. Yani haber verme hakkının özel hayatın gizliliği

ile şeref ve haysiyet karşısında “üstün bir değer” taşıyıp taşımadığı

burada üzerinde durulması gereken konuların başında gelmektedir.

Genelde haber verme hakkı, özelde de habercinin bilgiye ulaşma hak-

kı ile bu iki kişilik değeri arasındaki çatışmanın kaynağı, “bireylerin

bilgi edinme ve haber alma hakkının mı (ya da kamuoyunu aydınlat-

ma görevinin mi), yoksa şeref haysiyet ve özel hayatın mı hukuksal

korunmaya değer olduğu” sorusudur. Daha açık olması bakımından

bu çatışma özel hayat hakkı üzerinden şu şekilde açıklanabilir: Kişinin

özel hayatına ilişkin bilgilerin haberleşme hürriyeti aracılığıyla kamu-

oyuna ulaştırılması ve bu yolla bilgilerin kitle iletişim araçlarıyla ka-

muoyuna duyurulması kişilik haklarına aykırı olacaktır. Buna karşı-

lık, bilgi, kişinin özel hayatını ilgilendirdiği için bilgi talebi reddedilen

kişinin habere ulaşma hakkı engellenmiş olacaktır. Görüldüğü üzere

bu haklardan birinin kullanılması diğerinin ihlal edilebilmesi gibi bir

sonuç doğurabilmektedir. Yararların tartılması ilkesi burada devreye

giren en önemli ilkelerin başında gelmektedir.

18

Netice itibarıyla hukuk düzeni bir taraftan bireyin maddi ve ma-

nevi kişisel değerlerini tanıyıp kişilik hakları altında koruma altına

alırken, diğer yandan da düşünce ve ifade özgürlüğü ve bunun uzantı-

sı olan basın özgürlüğüne de

(Anayasa md. 24 ve 26)

önem vermektedir.

Bu bağlamda düşünüldüğünde, basın özgürlüğü kamuoyunu aydın-

17

Ahmet Kılıçoğlu, Şeref Haysiyet ve Özel Yaşama Basın Yoluyla Saldırılardan Hu-

kuksal Sorumluluk, 4. bası, Turhan Kitabevi, Ankara, 2013, s. 105; Nurşen Ayan,

Radyo ve Televizyon Yayınlarıyla Yapılan Saldırılar Karşısında Kişilik Hakkının

Korunması, Mimoza Yayınları, Konya, 2006, s. 69-70.

18

Yararların tartılması ilkesinin gelişimi ve bu ilke hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.

Kılıçoğlu, s. 155-169.