Background Image
Previous Page  316 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 316 / 617 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (119)

Can AZER / Mazlum DOĞAN

315

2. Kişilik Hakları Bakımından Etkileri

Kişilik hakkı kavramının gelişimi insan haklarının gelişimine pa-

ralel bir seyir izlemiştir. 20. yüzyılın ilk yarısının sonlarında, totaliter

rejimlerin bireyin karşısına devleti koymasının ardından ortaya çıkan

sorunlar üzerine insan haklarına verilen önem artmıştır. Ancak, veri-

len bu önemin ve bu yönde yapılan düzenlemelerin tek amacı bireyi

devlete karşı korumak değildir.

11

Özellikle teknolojinin hızla geliş-

mesi, kişiliğin ve dolayısıyla kişilik haklarının kamu hukuku yanın-

da özel hukukta da korunmasının gerekliliğini ortaya koymuştur.

12

Bunun için de özellikle ceza kanunlarındaki düzenlemelerle korunan

bireyin, özel hukukta da korunabilmesi için “kişilik hakkı” kavramı

geliştirilmiştir.

“Kişilik hakları”nı, kişinin toplum içerisindeki saygınlığını ve ki-

şiliğini serbestçe geliştirmesini temin eden öğelerin tümü üzerindeki

hakları olarak tanımlamak mümkündür

13

. Kişilik hakkının süjesini

kişiler

14

oluşturur ve bunlar gerçek kişiler olabileceği gibi tüzel kişiler

de olabilir. Bu açıdan, kişinin onur ve saygınlığını yitirmesine neden

olacak tüm saldırıları da kişilik hakkına saldırı olarak kabul etmek

gerekecektir. Kişiyi kişi yapan değerlere karşı yapılabilecek saldırıla-

rın tümünün bu çerçeve içerisinde düşünülmesi mümkündür. Kişilik

11

Sibel Özel, Uluslararası Alanda Medya ve İnternette Kişilik Haklarının Korunma-

sı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2004, s. 26.

12

Erkan Küçükgüngör, “Şeref, Haysiyet ve Özel Yaşamın Medya Araçlarıyla İhlali

Halinde Hükmedilen Manevi Tazminat Miktarlarının Değerlendirilmesi”,

Ankara

Barosu Dergisi,

Y. 55, 1998/2, s. 67.

13

Öngören, a.g.e., s. 17; Erhan Günay, Yayın Yoluyla Kişilik Haklarına Saldırı ve

Basında Sorumluluk, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 1999, s. 22-23; Rona Serozan, “Ki-

şilik Hakkının Korunmasıyla İlgili Bazı Düşünceler”,

Mukayeseli Hukuk Araştırma-

ları Dergisi

, 1977, Yıl: 11, S. 14, s. 93. Velidedeoğlu ise benzer şekilde kişilik hakkını

“(...) şahsın bedeni, manevi ve fikri varlığının tamlığı üzerindeki hakkıdır.” şeklin-

de tarif etmektedir. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Türk Medeni Hukuku – Başlangıç

ve Şahsın Hukuku, C. I, 3. bs., İstanbul Üniversitesi Neşriyatı, İstanbul, 1948, s.

161.

14

Birçok Kıta Avrupası dilinde -biraz farklı biçimlerde de olsa- “kişi”nin karşılığı

olarak kullanılan ve Latince’den geçen “persona” kelimesi, eskiden tiyatro oyun-

cularının sahneye çıkarken bir karakteri simgelemek için taktıkları maskeyi ifade

etmekteydi. Daha sonra ise oyuncunun canlandırdığı bu karakter ve role ilişkin

kavram olan “persona” kelimesi “kişilik” anlamına gelecek şekilde kullanılmaya

başlanmıştır. Kişi kavramının gelişimi, aldığı farklı anlamlar ve bu tespit için bkz.

Hüseyin Hatemi-Burcu Kalkan Oğuztürk, Kişiler Hukuku,Vedat Kitabevi, İstan-

bul, 2014, s. 13-17.