

İngiliz, Amerikan ve Türk Hukukunda Bilirkişilik Uygulamalarının Karşılaştırılması
98
Giriş
Mahkeme heyetinin süre giden bir dava hakkında hukuki bir ka-
rar alabilmesi için mutlaka somut bilgiye diğer bir deyişle “kanıta”
ihtiyacı vardır. Yargıcın mesleki ve genel bilgisi ile bilmesi mümkün
olmayan teknik konulardaki kanıtları kavrayabilmesi için ise uzman
bir kişinin açıklamaları gerekir. Türk hukuk terminolojisinde kendi-
sinden teknik konularda açıklama istenen kişi veya kuruma “bilirkişi”
denmektedir.
2009 da yayınlanan Dünya Bankasının “Yargılamada Bilirkişilik
Müessesesi hakkında karşılaştırmalı çalışma” başlıklı bilirkişiliğin so-
runlarının 4 ülke ile yapılan karşılaştırmalı araştırmasının inceleme
raporuna göre bilirkişi görüşü ‘
mesleki, bilimsel ya da teknik bir konuyla
ilgili olarak yasal kovuşturmada kanıt olarak sunulacak (yazılı veya sözlü) her
hangi ifade’
olarak tanımlanmaktadır.
Tıbbi uygulamalar kapsamlı teknik bilgi ve deneyim gerektirdi-
ğinden, tıbbi uygulama hataları hakkında açılan davalar ancak bi-
lirkişilerin kanıtları açıklamaları ve yorumlamaları sayesinde karara
bağlanabilmektedir. Hatta bir tıbbi uygulama yapabilmek için gereken
bilgi birikimi ve uzmanlık o kadar üst düzeydedir ki tıbbi uygulama
hataları nedeni ile açılan davalarda sonucu mahkeme heyeti ve avu-
katlardan çok bilirkişilerin belirlediğini söylemek yanlış olmayacaktır.
Bilirkişinin savunan veya suçlayan tarafın lehine yönelik rapor
hazırlaması, tıbbi bilgisi kısıtlı olan mahkeme heyeti tarafından ka-
nıtların yanlış yorumlanmasına yol açabilmektedir. Hatta bilirkişinin
profesyonel etkisi genel tıp görüşünün tam tersi kararlara yol açabil-
mektedir.
1
Tıbbi uygulama hataları ile ilgili yargılamalarda tüm hukuki sis-
tem kamusal bir faaliyet yürütmekte olan ve yargıca destek sağlayan
ve bir yargıç yardımcısı niteliği taşıyan bilirkişinin tarafsız ve bilim-
sel verilere dayanan kanıt sunması üzerine kurulmuştur.
2
Bu sebeple
1
Eloy JA, Suider PF, Folbe AJ, Couldwell WT, Liu JK. “Comparison of Plaintiff and
Defendant Expertwitness Qualification in Malpractice Litigation in Neurological
Surgery”, J. Neurosurg, 2014, 120 (1). S.185-190
2
Kamil Yıldırım, “Bilirkişi Delilinin Mukayeseli Hukuk ve Türk Hukukundaki