Background Image
Previous Page  241 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 241 / 617 Next Page
Page Background

6545 Sayılı Kanun ile Getirilen Yenilikler Işığında 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda ...

240

sında fikir birliği bulunmamaktadır. Doktrinde bizim de katıldığımız

bir görüşe göre; suçun işlendiği sırada mağdurla fail arasındaki eğitim

öğretim ilişkisinin varlığı bu ağırlaştırıcı nedenin uygulanması için

yeterlidir.

108

Yargıtay ise ağırlaştırıcı nedenin uygulanması için suçun

işlendiği sırada bu ilişkinin bilfiil devam etmesi şartını aramaktadır.

109

e. Koruyucu Aile

Korunmaya muhtaç çocukların korunmalarını gerektiren süre

içerisinde aile ortamında yetiştirilmesinin sağlanması amacıyla oluş-

turulmuş koruyucu aile modellerine göre; bir çocuğa koruyucu aile

olarak atanan kişi veya kişilerin, bu çocuğa yönelik olarak cinsel istis-

marda bulunması halinde cezada artış yapılmalıdır.

f. Sağlık Hizmeti Veren

Sağlık hizmeti verenin kim olduğu kanunda belirtilmemiş olsa

da; hekimler, hemşireler, ebeler, laborantlar, sağlık memurları, hasta

bakıcılar bu kapsamda değerlendirilebilir.

110

Sağlık hizmeti veren fail

hakkında bu maddenin uygulanabilmesi için; failin suçu bu hizmeti

yürütürken işlemesi gerekli değilse de, mağdur üzerinde, sağlık hiz-

meti vermesinden kaynaklanan kolaylıktan yararlanarak suçu işleme-

si gerekmektedir.

111

Bu doğrultuda; bir hasta bakıcının sağlık hizmeti

vermeksizin, arkadaşının çocuğuna karşı cinsel istismar suçu işlemesi

durumunda suçun nitelikli hali oluşmaz. Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin

2012/15459 E. 2014/9529 K. sayılı kararında bu hususu aynen şu şekil-

de ifade etmiştir:

“Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde diş hekimi olarak görev

yapan sanığın diğer mağdure

Gözde›nin diş tedavisine devam ettiği sıra-

da muayene salonunda refak

atçi olarak bulunan mağdure K.’ya doğru yak-

laşıp belinden kavrayarak ‘senin dişlerini de tedavi edelim, çürükler var’ deme-

si biçiminde gerçekleşen olayda,

sanığın mağdure K.’ya

yönelik bir sağlık

hizmeti sunması söz konusu olmadığı halde hakkında TCK’nın 103/3.

maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini kanuna aykırıdır.”

108

Artuk/Gökçen/Yenidünya, s. 310;Parlar/Hatipoğlu, s. 173; Çalışkan, s. 111;Par-

lar/Banko, s. 105;Aydın, s. 41; Taner, s. 308.

109

Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 16.07.2008 tarih ve 2008/3995 E. 2008/7617 K. sayılı

kararı için bkz. Tuğrul, s. 282.

110

Aydın; s. 43; Memiş Kartal, s. 193.

111

Memiş Kartal, s. 193; Aydın; s. 45.