Background Image
Previous Page  237 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 237 / 617 Next Page
Page Background

6545 Sayılı Kanun ile Getirilen Yenilikler Işığında 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda ...

236

Rızanın, suçu hukuka uygun hale getirdiği durumlarda; çocuğa

karşı cinsel davranışta bulunan kişinin fiili, çocuğun rıza gösterdiği

sınırda kalmalıdır. Bu sınırın aşılması halinde fiil; yeniden suça vü-

cut verecektir. Örneğin; başlangıçta erkek arkadaşının bacaklarına do-

kunmasına izin veren on altı yaşındaki çocuğun; bacaklarından başka

bir bölgeye temas edilmesine rızası yok ise bu aşamadan sonra çocu-

ğun cinsel organına temas eden erkek arkadaşın fiili; çocukların cinsel

istismarı suçuna vücut verecektir.

Bir hekimin veya sağlık çalışanının tıbbi tedavi amacıyla bir çocu-

ğun vücuduna dokunması, cinsel organına bakması veya dokunma-

sı hukuka aykırılık unsuru taşımadığı için suça vücut vermeyecektir.

Ancak hekim ya da sağlık çalışanı, tıbben gerekmediği halde kendisi-

ne hasta olarak müracaat eden çocuğa temas ediyorsa bu fiil çocukla-

rın cinsel istismarı suçuna vücut verecektir.

94

III. SUÇA ETKİ EDEN HALLER

A. FAİL İLE MAĞDUR ARASINDAKİ AKRABALIK VE İLİŞKİ

TCK m. 103/III’e göre failin, mağdurun üçüncü derece dâhil kan

ve kayın hısmı, üvey babası, üvey anası, üvey kardeşi, evlat edineni,

vasisi, eğiticisi, öğreticisi, bakıcısı, koruyucu ailesi olursa ya da fiil

sağlık hizmeti veren veya koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü

bulunan diğer kişiler tarafından ya da kamu görevinin veya hizmet

ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenirse ceza

arttırılmaktadır.

Maddenin 3. fıkrasında fail açısından kişisel ağırlaştırıcı neden-

lere yer verilmiştir. Kişilerin sıfatı madde metninde sayılmıştır ancak

bu ağırlaştırıcı nedenler, sadece maddede sayılan kişilere uygulanma-

yacaktır. Çünkü madde metninde

“…koruma, bakım ve gözetim yü-

kümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da kamu görevinin ve

hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle…”

ifadesine yer verilerek bu hükmün, sayılan kişilerle sınırlı olmadığı

belirtilmiştir.

95

94

Aydın, s. 59.

95

Meran, s. 353.