460 / 617
TBB Dergisi 2015 (120)
Kumru KILIÇOĞLU YILMAZ
459
Bunun dışında eski 169. Maddenin II fıkrasında :
“Karı koca arasında her nevi hukuki tasarruf caizdir. Karının şahsi malla-
rına veya mal ortaklığı usulüne tabi mallara dair karı koca arasındaki hukuki
tasarruflar,sulh hakimi tarafından tasdik olunmadıkça muteber olmaz.
Koca menfaatine olarak karı tarafından üçüncü şahsa karşı iltizam olunan
borçlar için dahi hüküm böyledir.”
hükmü mevcut idi.
Bu ve benzeri bazı hükümler nedeniyle, eski MK.’muz döneminde
ehliyet grupları içinde “evli kadının” sınırlı ehliyetliler grubuna girdi-
ği kabul edilmekteydi.
Yeni TMK.’muz, eski MK.’muzun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle,
haklı mantığı bulunan bu hükümlerin dönemini doldurduğunu kabul
etmiş ve bu tür eşitliği zedeleyeci hükümlere yer vermemiştir.
Bu anlamda olmak üzere, TMK. md.193;
“Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, eşlerden her biri diğeri ve üçün-
cü kişilerle her türlü hukuki işleme yapabilirler”
temel kuralını getirmiştir.
Ancak maddede “Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça” kaydı-
na yer verilmiştir.
Buna göre, kanunlarda eşlerin birbirleri ile veya üçüncü kişiler-
le hukuksal işlem yapabilme özgürlüğüne istisna getirilmiş olabilir.
Yalnız, bu hüküm “karı veya koca” için kanunlarda aksine bir hüküm
olabileceğinden değil, “eşler” için böyle bir hüküm olabileceğinden söz
ettiğinden, burada eşlerin hukuksal işlem eşitliğini zedeleyen bir dü-
zenleme söz konusu değildir.
Eşlerin hukuksal işlem özgürlüğünü teyit eden hükümlerden bir
başkası, mal rejimlerinde eşlerin malvarlıklarını yönetme, tasarruf
ve yararlanma hakkına sahip olmasına ilişkin kurallardır. Edinilmiş
mallara katılma rejiminde bu husus, TMK. md.223 f.I’de; mal ayrılığın-
da TMK. md.242; paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde TMK. md.244’de
açıkça hükme bağlanmıştır.