Previous Page  316 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 316 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (121)

Mehmet Said COŞKUN

315

SONUÇ

Bu çalışmada ilk olarak davaların birleştirilmesinin şartlarını ve

usulünü inceledik. Bu inceleme davaların birleştirilmesinde bağlantı

kavramını daha iyi anlayabilmek adına yapıldı.

Ardından bağlantı kavramının veya unsurlarının diğer hukukî

kurumlarda kullanılma amacını ve şeklini inceledik. Bu bağlamda

davaların birleştirilmesindeki bağlantı kavramı ihtiyarî dava arka-

daşlığının şartları ile oldukça benzer özellikler taşımaktadır. Yalnız

bazı noktalarda ihtiyarî dava arkadaşlığının şartları daha farklı un-

surlar içermektedir. Terditli davada talepler arasında aranan bağlantı

ise ilk bakışta davaların birleştirilmesindeki bağlantı ile farklı görün-

se de yine yakın hatta birbirine neredeyse eş anlamlar taşımaktadır.

Karşı davada aranan bağlantı zaten HMK m.166/4’e atıf yapmaktadır.

Ceza muhakeme hukukunda davaların birleştirilmesindeki bağlantı

ise yargılama sistemlerinin değişik özellikler göstermesi sebebiyle

tamamen farklı olsa da kıyas yoluyla benzerlikler görülebilmekte-

dir. İdarî yargılama usulünde davaların birleştirilmesindeki bağlantı

bariz biçimde hukuk yargılamasında davaların birleştirilmesindeki

bağlantıdan daha geniş düzenlenmiştir. Bunun dışında benzer un-

surların yorumlanmasına baktığımızda ise İYUK’un birçok noktada

HMK’ya atıf yapması ve dolayısıyla bu yargılama sistemleri arasında

daha fazla ortak nokta bulunması sebebiyle benzer sonuçlara vara-

bilmekteyiz.

Son olarak medenî usul hukukunda davaların birleştirilmesindeki

bağlantıyı kavramsal, amaçsal noktada ve sınırları noktasında tahlil

ettik. Bağlantının unsurları arasında hukukî sebebin aynı veya benzer

olmasının bulunmadığını tespit ettik. Aynı sebep ve benzer sebep kav-

ramlarıyla neyin anlaşılması gerektiği üzerinde durduk. Bağlantının

usul ekonomisini ve çelişik hükümlerin çıkmasının engellenmesi nok-

tasında bir araç konumunda olduğunu ortaya koyduk. Bu araçsallık

sebebiyle kanun koyucunun bağlantıya rağmen davaların birleştiril-

mesini sınırlandırdığını gördük.

Hukuk Mahkemesi’nin birleştirme kararı veremeyeceğinden, bahisle yazılı şekil-

de karar verilmesi, usul ekonomisi açısından yerinde görülmemiştir.” 13. HD. E.

2012/8675 K. 2012/13762 T. 28.5.2012 (erişim: 07.05.2014)