Previous Page  363 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 363 / 473 Next Page
Page Background

Türk Ticaret Kanununda Düzenlenen Gerçek Dışı veya Yanıltıcı Açıklamada Bulunma Suçu

362

analize dayanıyorsa bu bilimsel inceleme mutlaka usulüne uygun ve

iddia konusu ürünler üzerinde yapılmış olmalıdır.

D. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ

1. Teşebbüs

Gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamada bulunma suçu daha önce

de belirttiğimiz üzere sırf hareket suçu olduğu için, kural olarak ha-

reketin gerçekleşmesi ile suç tamamlanacak, bu hareketin sonucu bir

neticenin gerçekleşmesi suçun tamamlanması bakımından önem arz

etmeyecektir. Ancak diğer sırf hareket suçlarında olduğu gibi hare-

ketin bölünebilir olması durumunda teşebbüsten bahsedilebilecektir.

2. İştirak

Bu suç iştirak halinde de işlenebilir.

3. İçtima

Haksız rekabet suçlarının diğer suçlar ile içtiması mümkün olup,

TTK m. 62’de haksız rekabet suçları bakımından özel bir içtima hük-

olarak belirtilen sonuçları doğurduğu algılamasına yol açıldığı; ayrıca ... Şampuan

yönünden, sağlıklı ve istatistiksel açıdan anlamlı sonuçların 8. ay sonunda hazırla-

nan raporda yer alan 8 aylık nihai sonuçlar yerine, değerlerin daha yüksek olduğu

2. ay sonuçlarının reklam ve tanıtımda kullanıldığı; bu nedenlerle davacı şirkete

ait reklamlarda 4077 sayılı Yasanın 16. maddesine aykırı hareket edildiği sonucuna

varıldığından, davacı şirketin idari para cezası ve durdurma cezası ile cezalandı-

rılmasında hukuka aykırılık görülmediği; ancak davacı şirket hakkında para ceza-

sının miktarı belirlenirken tekerrür hükümleri uygulanmış ise de önceki cezanın

yerel düzeyde işlenen bir fiilin karşılığı olması nedeniyle ulusal düzeyde işlenen

uyuşmazlık konusu fiil açısından tekerrür durumunun varlığından söz etmeye ola-

nak bulunmadığı; bu durumda, dava konusu idari para cezasının tekerrüre bağlı

olarak verilen ve 54,913 TL’yi aşan kısmında hukuka uyarlık görülmediği; diğer

taraftan, iptal ve tazminat dışındaki istemlerle ilgili olarak idari yargı yerlerince

karar alınması mümkün bulunmadığından, Sanayi Bakanlığının internet sitesinde

yer alan karar özeti metninin sayfadan çıkartılmasına karar verilmesi yolundaki

istemin yerinde görülmediği gerekçeleriyle, dava konusu işlemin 54,913 TL lik kıs-

mının iptaline ve kalan kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Taraflarca, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan Mahkeme kararının aleyh-

lerine olan kısımlarının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir. Davacının

temyiz istemi yönünden;

Davacı şirket tarafından yayınlanan reklamlarda, 4077 sayılı Yasanın 16. madde-

sine aykırı hareket edildiği sabit olduğundan, dava konusu işlemde hukuka aykı-

rılık bulunmamaktadır. Bu nedenle, İdare Mahkemesi kararının davanın reddine

ilişkin kısmında 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinde belirtilen bozma nedenleri

bulunmadığından davacının temyiz istemi yerinde görülmemiştir.” , Danıştay 10.

Daire, 2008/11743 E., 2010/40 K., 20.1.2010.