

Arabuluculuk Uygulamalarına İlişkin Bir Alan Araştırması (Ankara Örneği)
418
Giriş
“Arabuluculuk” kavramı tanımları birbirine benzer anlamlar ifa-
de etse de toplumlardaki kullanılma durumuna bakıldığında başlan-
gıcı farklı zamanları göstermektedir. Ülkemizde 2000’li yıllarda somut
adımlar atılmaya başlanmıştır. Kavramın ilk akla getirdiği çağrışım
bir uzlaşma yöntemidir. Müzakere kelimesi ise sıklıkla kavramı ta-
nımlarken kullanılan olmazsa olmaz ifadelerden birisidir. Günümüz-
de daha fazla görünür hale gelmesi, bazı yorumlayıcılar tarafından
mahkemelerdeki zaman ve iş yığılması gibi kaynak yetersizliklerinin
yarattığı sorunların sonucuna bağlanmaktadır. Alternatif uyuşmazlık
çözüm yöntemleri son yıllarda pek çok ülkenin kanun koyucularını
meşgul etmektedir. Bu yolların geniş kapsamlı ve etkin bir biçimde
işlerlik kazanması mahkemelerin iş yükünün azalmasına katkı sağla-
yacaktır. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri, aslında yargı sis-
temi ile rekabet içinde olmadığı gibi, amaç yargısal yollara başvuru
imkânını ortadan kaldırmak da değildir. Devlete ait olan yargı yetkisi-
nin mutlak egemenliğine zarar vermeden uyuşmazlıkların daha basit
ve kolay çözümü amaçlanmaktadır.
1
Bununla birlikte uyuşmazlıkların dava yolu ile çözümü yerine ta-
rafların kendi iradeleri ile uzlaşarak uyuşmazlığa son vermeleri, top-
lumsal barışın korunması açısından tercih sebebi sayılmaktadır. Top-
lumsal barışın oluşumu, korunması ve geliştirilmesine katkı sağlayan
alternatif çözüm yolu olarak tanımlanan arabuluculuğun üzerine inşa
edildiği temel alan iletişimdir. Tarafların empati ve “çift yönlü simet-
rik model” anlayışı ile güvene dayalı olarak, sürdürülebilir ve kalıcı
çözümler üretmeyi amaçlayan bir yaklaşımdır. Bu yönüyle arabulucu-
luğu iletişimden ayrı düşünmek mümkün değildir.
İnsan yaşamı kişilerarası ilişkiler üzerine kurulmuştur. İnsanlık
tarihi boyunca, bireyin yaşamının her alanında ve her anında etkin
olan iletişim devamlılık gösteren bir süreçtir.
2
Bu süreç, doğum ile
ölüm arasındaki sınırlı yaşam boyunca kurulan iletişim ve etkileşim
ile bireyin yaşadığı değişimlerden meydana gelmektedir. İletişimin
1
Adalet Bakanlığı, “Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun Gerekçesi”,
2008, s.5, erişim tarihi; 02 Eylül 2015,
http://www.kgm.adalet.gov.tr/Tasariasa-malari/Kanunlasan/2012Yili/Kanmetni/6325ss.pdf.
2
Merih Zıllıoğlu,
İletişim Nedir
? Cem Yayınevi, İstanbul. 2003, s. 94.