

TBB Dergisi 2016 (124)
İbrahim KORKMAZ
105
riler, ilgili kişinin teşhis edilmesine olanak sağlayacak şekilde, kişisel
verilerin toplandığı veya daha sonra işlendiği amaçlar için gerekli
olandan daha uzun süre tutulmamalıdır.
112
B. Kişisel Verilerin İşlenme Şartları
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 5. maddesinde kişisel ve-
rilerin işlenme koşulları düzenlenmiştir. Maddeye göre kural olarak
kişisel verilerin ilgili kişinin açık rızasının bulunduğu durumlar veya
maddede sayılan istisnalar dışında işlenmesi yasaktır.
113
112
Kuşkonmaz, s.93; Sevimli, s. 156; Akgül, s. 158. Kişisel verilerin tutulmasının il-
gili kişi için potansiyel bir tehlike yarattığı düşünülürse bu ilkenin amacı ilgili
kişiyi korumaktır. Kişisel verilerin amacın gerektirdiğinden daha uzun süre ileri-
de kullanılma ihtimaline karşı tutulması, ilgili kişinin kişisel verilerin korunma-
sı hukukunun dayanağını oluşturan bireysel özerklik, kişinin maddi ve manevi
bütünlüğü ve özel yaşamın gizliliği gibi pek çok değerinin zarar görme ihtimali-
ni arttıracaktır. Küzeci, s. 209. Nitekim AİHM’de S. ve Merper – Birleşik Krallık
davasında kişisel verilerin süresiz olarak tutulmasına dair değerlendirmelerde
bulunmuştur. Mahkeme, başvurucuların daha önceki davalarda alınan parmak
izleri, hücre örnekleri ve DNA profillerinin beraat etmelerine ve ceza kovuştur-
masına yer olmadığına karar verilmiş olmasına rağmen süresiz olarak tutulmaya
devam edilmesinin, AİHS’nin 8. maddesine aykırı olduğuna karar vermiştir. S. ve
Marper – Birleşik Krallık Davası, (Başvuru Numaraları: 30562/04 ve 30566/04)
Karar Tarihi: 4 Aralık 2008, Kararın İngilizce metni için bakınız. AİHM kararların-
da, kişisel verilerin olması gerekenden uzun süre tutulmasının AİHS’nin 8. mad-
desine aykırılık teşkil ettiğini belirtmiştir. AİHM, S. Ve Marper v. Birleşik Krallık
Davasında, şüphelilerin suç nedeniyle parmak izi, DNA profili ve hücre örnekleri-
nin belirsiz bir süre tutulmasına izin veren uyguılamanın AİHS’nin 8. maddesine
aykırı olduğuna karar vermiştir. Küzeci, s. 211; Akgül, s. 158.
113
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Gerekçesinde 95/46/AT sayılı Avrupa Birli-
ği Yönergesine göre rızanın ilgili kişinin kendisiyle ilgili veri işlenmesine, özgür-
ce, konuyla ilgili yeterli bilgi sahibi olarak, tereddüde yer bırakmayacak açıklıkta
ve sadece o işlemle sınırlı olarak verdiği onay beyanı olduğu belirtilmiştir. İlgili
kişinin kişisel verilerinin işlenmesine gösterdiği rıza konusunda doktrinde çeşit-
li görüşler bulunmaktadır. Bir görüşe göre, birey, kişisel verilerinin işlenmesine
rıza göstererek, kişisel verilerin korunması hakkını bizzat kullanmaktadır. Bir di-
ğer görüşe göre ise, birey, kişisel verilerinin izlenilmesine rıza göstererek, kişisel
verilerinin korunması hakkından vazgeçmektedir. Şimşek, Anayasa Hukukunda
Kişisel Verilerin Korunması, s.108; Meral Ekici Şahin, Ceza Hukukunda Rıza, On
İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2012, s. 31. Her iki görüşte de ortak amaç, rıza beya-
nı sayesinde bireyi, veri işleme faaliyetlerinin basit bir objesi olmaktan korumak
ve kişisel verileri üzerindeki denetimini arttırmaktır. Kişisel verilerin korunması
hakkını mülkiyet hakkı kapsamında gören Amerikan Hukuku ile insan hakları
kapsamında gören Avrupa Hukuku arasındaki fark, ilgili kişinin rıza beyanına
yaklaşımda da görülmektedir. Amerikan hukukunda genel olarak kişisel veriler
bir menfaat aracı olarak görüldüğünden, ilgili kişi kişisel verilerinin korunma-
sından tamamen feragat edebilmektedir. Kişisel verilerin korunmasının bir temel