Previous Page  401 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 401 / 561 Next Page
Page Background

Sahtecilik İddiası Bakımından Hukuk Ve Ceza Mahkemesi Kararlarının Birbirine Etkisi...

400

Hâkimin başka bir dava için hazırlanmış bulunan bilirkişi raporu-

nu kendi baktığı dava için değerlendirmesi de mümkündür. Zira bilir-

kişi delili takdiri bir delildir.

107

b. Hukuk Mahkemesinde Alınmış Olan Bilirkişi Raporunun

Ceza Mahkemesi Nezdindeki Hükmü

Burada hukuk mahkemesinde alınmış olan bilirkişi raporunun

bağlayıcılığını hukuk mahkemesi kararının ceza mahkemesi nezdin-

de bağlayıcı olduğu kesin delil hükmünde olduğu halleri de dikkate

alarak değerlendirmekte fayda bulunmaktadır. Eğer hukuk mahke-

mesinin kararı ceza mahkemesi nezdinde kesin delil etkisi nedeni ile

bağlayıcı olduğu bir durum söz konusu ise burada hükme esas alınan

bilirkişi raporunun da ceza mahkemesini bağlaması gerekir. Mesela

hukuk mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde toplanan delil-

ler ışığında senedin sahte olmadığı tespit edilmiş ve bu doğrultuda

davanın reddi kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise hukuk mah-

kemesinin bu sahtecilik iddiasına ilişkin kararı ceza mahkemesi bakı-

mından kesin hüküm ve delil etkisi doğuracağından hukuk mahke-

mesinden alınmış olan ve senedin sahte olmadığını gösteren bilirkişi

raporu da ceza hâkimini bağlar. Aslında burada hukuk mahkemesi

kararının kesin delil niteliği etkisini bilirkişi delili üzerinde de gös-

termektedir. Diğer bir ifade ile aslında hükme esas alınan zahiren bi-

lirkişi delili olsa da, esasen hükme esas alınan hukuk mahkemesinin

senedin sahte olmadığına ilişkin kararıdır.

Diğer taraftan hukuk mahkemesi kararının ceza mahkemesi nez-

dinde kesin delil teşkil etmediği diğer hallerde ise hukuk mahkeme-

sinden alınan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ceza mahkemesi

bakımından değerlendirilmeye değer bir takdiri delil niteliğinde ola-

arasında sonuçları itibariyle aykırılık bulunduğuna göre, somut olayın özelli-

ği itibariyle, davalı yanın son rapora itirazı da göz önünde tutularak, Adli Tıp

Kurumu’ndan yeniden rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerek-

lidir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak,

raporlar arasındaki aykırılığı giderici yeni bir rapor alınması ve sonucuna göre

karar verilmesi gerekir…HGK., 2011/19-171 E., 2011/279 K., 4. 5. 2011 T. (Kazancı

İçtihat-Bilişim Bilgi Bankası)”

107

Cenk Akil,

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Hâkimin Bilirkişi Raporuyla Bağ-

lı Olup Olmadığı Hakkında Vermiş Olduğu 24. 12. 2008 Gün ve E. 2008/4-734,

K.2008/766 Sayılı Kararının Tahlili”,

AÜHFD,

Ankara 2011, C.60, S. 3, s.706, dn.29.