

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin İnsan Hakları ve Terörle Mücadele Hakkındaki ...
34
tutukluluk hallerinin devamına karar verilirken kararlarda tutuklu-
luk halinin gerekliliğine ilişkin hukuki ve fiili gerekçelerin belirtilme-
si yerine “atılı suçun niteliği”, “suçun doğası” veya “suçun işlendiğine
dair kuvvetli şüphenin varlığı” gibi belirsiz ve aşırı genel açıklamalara
yer verilmesi ile Yargıtay kararına göre 10 yıla kadar sürebilen uzun
tutukluluk sürelerinin Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleş-
mesi ile İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin ihlali olduğuna karar
verilmiştir.
24
SONUÇ
Aslında bir savaşlar ve kavgalar tarihi olan insanlık tarihinin son
döneminde meydana gelen iki dünya savaşı, insan hakları konusunda
önemli bir dönüm noktası olmuştur. Özellikle İkinci Dünya Savaşın-
dan sonra tüm insanların ırk, din, dil ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin
sırf insan olmalarından dolayı sahip oldukları haklar olarak tanımla-
nan insan hakları-temel hak ve hürriyet kavramları dünya gündemi-
ne oturmuş ve gelişmiştir. BM tarafından 1948 yılında kabul ve ilan
edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile bu bildirinin açıkladığı
hakların evrensel ve etkin olarak tanınmalarını ve uygulanmalarını
sağlamayı, bu bildiride yer alan bazı hakların ortak güvenceye bağlan-
masını hedef alan Avrupa Konseyinin 1950 tarihli Avrupa İnsan Hak-
ları Sözleşmesi insan hakları konusunda ideale ulaşmak için temel
referanslarıdır. Gerçekten, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
“insanlık
ailesinin bütün üyelerinde bulunan onurun ve devredilemez haklarının tanın-
masını”
tesis etmiş, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de yaşam hakkı
ile işkenceye, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ya da cezaya tabi
tutulmama hakkını mutlak haklar olarak öngörmüştür.
Türkiye her iki sözleşmeyi de imzalamış olup, Anayasa’nın “temel
hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların
aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmaz-
lıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır” hükmü karşı-
sında iç hukukunun bir parçası olması yanında ulusal kanunların üs-
tünde bir geçerliliğe sahiptir. Yani bu uluslararası sözleşmeler muasır
24
BM İnsan Hakları Konseyi Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu 6/2013 (Türkiye)
sayılı kararı için bkz:
h
ttp://www.istanbulbarosu.org.tr/images/haberler/bmrapor.pdfE.t.:29.05.2016