

TBB Dergisi 2016 (127)
M. Kemal KORUCU
217
mümkün. İstatistiksel olarak anlamlı bir tartışma yürütebilmek için,
tabloda liste içi değişim görülen tüm metinler açısından (6 yönetmelik
ve 4 yönetmelik değişikliği olmak üzere toplam 10 metin) birer ortala-
ma değer bulunmuş (tablodaki en son sütun) ve ilgili satırda bulunup
bu ortalama değerlerin üzerinde bir frekansa sahip hücreler koyu ola-
rak işaretlenmiştir. Bu yolla, ilgili hücrede ortalamanın üstünde bir
değişim olduğu ve tartışılması gerekliliği vurgulanmıştır. Tablodaki
sonuçlara geçmeden önce genel bir değerlendirme yapmak gerekirse,
1997 yönetmeliğinin genel anlamda, hemen her sektör ve alt sektör
için önemli düzeyde bir detaylandırma fonksiyonu görmüş olduğu
söylenebilir. İlk yönetmeliğin ardından gelen bu yönetmeliğin böyle
bir düzeltme etkisi göstermesi doğaldır. Yine genel bir değerlendirme
yapılacak olursa, yönetmelikte değişiklik olarak isimlendirdiğimiz
değişikliklerden listeleri ilgilendiren 4 değişikliğin tamamının maden
sektörünü etkilemiş olduğunu belirtmekte fayda var. Diğer sektörler
ise bu değişikliklerin yalnızca birer tanesinden etkilenmiştir. Tüm
sektörleri kapsayan değişiklik olan 2011-b değişikliğinin tablodaki
frekans değerlerinin toplamının diğer yönetmelikte değişiklik metin-
lerine göre yüksek olmasının nedeni de budur. Bu değişiklik tek başı-
na yeni bir yönetmelik gibi işlev görmüştür. Maden sektöründeki bu
hareketliliğin sektöre nasıl yansıdığı, Bakanlık web sitesinde sunulan
hangi sektörlere kaç tane olumlu ÇED verildiği türünden bilgilerde
bu sektörün, enerji sektörü ile birlikte en üstte bulunuyor olmasından
kolaylıkla anlaşılabilir.
Tablodaki verilere göre, 1997 yönetmeliğini göz ardı ettiğimizde,
en belirgin etkinin 2002 yılında ve ön araştırma yönünde, yani faa-
liyetleri “ÇED Gerektirir” kapsamından çıkarma yönünde bir baskı
oluşturma şeklinde gerçekleştiği görülmektedir. Karar vericiler bu
alanda topu kendi sahalarına almak ve kendileri oynamak yönünde
bir adım atmışa benziyorlar. Yine de 8 gibi bir ortalama üstü frekansla
ÇED yönünde pozitif bir baskı yapmış olan bu yönetmeliğin bu an-
lamda bazı sektörler için de seçici davranmış olduğu söylenebilir. 2003
yılına gelindiğinde bu seçicilik 6 ve 4 gibi iki frekansla devam etmiş-
tir. 2008 yılından itibaren ise etkilerin belirgin oranda kapasiteler üze-
rinde odaklandığı görülmektedir. Ve son olarak 2013 yılında 23 gibi
frekansla yapılan kapasite arttırma yönündeki etki mutlaka yorum-