

121
TBB Dergisi 2017 (128)
Gökhan Yaşar DURAN
anlaşılabileceği üzere, bu suç mütemadi bir suç tipi olarak karşımı-
za çıkmaktadır.
106
Zira failin suç konusu eylemi, suç tipindeki ihlalle
başlamakta
107
ve faillerinin yakalanma ya da kendiliğinden gelme ile
son bulmaktadır. Yine bu temadinin başlaması için bir süre geçme-
si gerekecektir. AsCK m.63/1’in (a), (b), (c) ve (d) bentleri bakımından
bu süre birazdan açıklanacak olan gün unsurunun tamamlanması ile
başlamaktadır. Şimdi sırasıyla bu bent hükümlerindeki eylemler ince-
lenecektir.
b. Yoklama Kaçağı (AsCK m.63/1(a) Bendi)
(1) Genel olarak
AsCK m.63/1 (a) bendinde, ‘
Yoklama kaçaklarından birlikte yoklama-
ya tabi oldukları doğumluların yurt genelinde normal sevk yılı içindeki son
kafilesi gönderilmiş bulunanlar için, son kafilenin gönderilmesi tarihinden iti-
baren
’ gecikerek gelenler veya yakalananların hapis cezasıyla cezalan-
dırılmaları öngörülmektedir.
Öncelikle madde metninde geçen yoklama konusu açıklanmalı-
dır. 22.5.2012 tarihli 6318 sayılı Kanun’la kaldırılmadan önce, askerlik
yükümlülüğüne tabi kişilerin yerine getirmesi gereken işlemlerden,
‘İlk yoklama’ işlemi 1111 sayılı Kanun’un 17
108
ve ‘
Son yoklama’
işlemi
106
Nitekim Askerî Yargıtay kararları da bu yöndedir: ‘Bakaya mütemadi bir suçtur.
Mütemadi suçlarda, suçun başlangıcı ile sona eriş tarihi önem arz etmektedir. Zira
bu suçlarla ilgili hukuk kuralları tanzim edilirken genellikle temadinin sona eriş
tarihi esas alınmaktadır (Örneğin Af Kanunları) Bu bakımdan, yapılan hatanın
suçun sübutuna, hükmolunacak cezaya ve askerlik süresine etkisi bulunmaktadır’
(As.Yar.DK., 18.02.1999, 1999/39-35 E-K., As. Yar. Der. S.13, Y.2001, s.99).
107
‘
Yerleşmiş Askerî Yargıtay içtihatlarına göre, bakaya suçunda suçun başlangıç
tarihinin yükümlünün işleme tâbi olduğu emsalinin celp dönemindeki son sevk
tarihi olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla sanığa yüklenen bakaya suçunun
başlangıç tarihi olarak, emsalinin celp dönemindeki son sevk gününün kabul
edilmemesi, Şubat 2001 celp döneminin 12-13 Mart 2001 tarihine ertelenip erte-
lenmediğinin araştırılarak buna göre suç tarihinin başlangıcının yani öz vakıanın
doğru olarak tespit edilmemesi eksik soruşturma teşkil etmektedir’
(As.Yar.DK.,
03.07.2003, 2003/64-64 E-K., As. Yar. Der., S.16, Y.2004, s.123-124)
108
1111 sayılı Kanun’un mülga 17’nci maddesi şöyleydi: ’’Her yıl askerlik çağına
giren yükümlülerin nüfus kayıtlarına göre tespit edilen künyeleri askerlik şube-
lerince, yükümlülerin nüfusa kayıtlı oldukları yer askerlik şubeleri ile köy muh-
tarlıklarında 1 Nisandan 30 Nisan’a kadar askıya asılmak suretiyle ilan edilir. Bu
ilan yükümlülere tebliğ mahiyetindedir. O yıl askerlik çağına girdiği halde her ne
sebeple olursa olsun köy ve mahalle muhtarlıklarında asılan listelerde ismi olma-
yan veya sehven yazılan vatandaşlar 15 Mayıs’a kadar nüfus idarelerine müracaat