Previous Page  483 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 483 / 545 Next Page
Page Background

482

Temsili Demokrasinin Krizi ve Alternatif Politik Model Arayışı Olarak “5 Yıldız Hareketi”

the policy and process of the election campaign, and is considered as

the beginning of a different political era. However, the permanence and

the quality to be a model remain uncertain of such a “populist” move-

ment, which uses certain stereotypes against “executives”.

Keywords:

The Crisis of Democracy, “5 Star Movements”, Inter-

net, Direct Democracy, Alternative Political Movement

GİRİŞ

Temsili demokrasinin kriziyle ilgili bugünlerde sıkça dillendirilen

ve medyada da tartışılan tez politik bilimsel perspektif açısından yeni

değildir. Tarihsel şekilleniminde demokrasinin krizsel eğiliminin

demokrasi üzerine yürütülen tartışmalara içsel olduğunun altı çizil-

mektedir. “Demokrasi asla uzun sürmez. Yakında aşınır, bitap düşer

ve intihar eder. İntihar etmeyen hiçbir demokrasi varolmadı”.

1

Ancak

özellikle 1960’lı yıllardan itibaren devamlı olarak liberal demokrasinin

kriz durumu saptanmıştır

2

. Claus Offe (1972) kapitalist demokrasilerin

yapısal sorunlarına, Jürgen Habermas (1973) ise geç kapitalizmde meş-

ruiyet krizine eğilmiş, buna karşılık Samuel P. Huntington, Joji Wata-

nuki ve Michel Crozier (1975) demokrasilerin yönetilemezliği üzerinde

durmuşlardır.

3

Geçmişte çeşitli unsurları saptanmış olan demokrasi-

1

John Adams’dan aktaran Markus Linden/Winfried Thaa, “Krise und

Repräsentation”, Krise und Reform politischer Repräsentation, Nomos, Baden-

Baden, 2011, s. 11.

2

Crawford B. Macpherson, Nachruf auf die liberale Demokratie, Frankfurt am

Main, 1977/1983.

3

1970’li yıllarda modern demokrasilerin kriziyle ilgili “yönetilemezlik” ve “geç ka-

pitalizm” tezleri ileri sürülmüştür. Her iki düşünce okulu da devletin aşırı yük-

lenmesine vurgu yapmıştır. Buna karşılık sağ düşünürler krizden talep fazlalı-

ğını, sendikaların gücünü ve demokratik katılımın aşırı genişlemesini sorumlu

tutarken, sol düşünürler kapitalizmin çelişkilerini gerekçe olarak göstermişlerdir.

Yönetilemezlik teorisyenlerinin bakış açısına göre sendikaların gücünü üç unsur

belirlemektedir. Birincisi sabit fiyatlar ve düşük işsizlik sendikalar olmadan eri-

şilememektedir. Sendikalar aynı zamanda işçi ücretleri ve enflasyon rakamların

düşüklüğünü de sağlamaktadır. İkincisi, büyük şirketler dışında sadece sendi-

kaların kendi özgün politik karar alma gücü bulunmaktadır. Ve bunlar yalnızca

diğer çıkar grupları gibi politik kararlara etki etmemekte aynı zamanda kendileri

karar vermektedir. Nihayetinde devletin elinde sendikaların işbirliğini zorunlu

olarak sağlayacak araçlar bulunmamaktadır. Böyle bir bakış açısında sendikalar

“karşıt hükümet” olarak adlandırılmaktaydı. Birçok geleneksel düşünür açısın-

dan yüksek fiyatlandırma rakamları sendikal gücün bir sonucuydu. Dolayısıyla

hükümetlerin sendikalara bağımlılığı sıkça dile getirilmekteydi. Diğer taraftan

devletin aşırı yüklenmesi aynı zamanda devlete yönelik taleplerle bu taleplerin

karşılanabilmesi arasındaki yanlış anlamadan da kaynaklanmaktaydı (Samuel P.