Previous Page  484 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 484 / 545 Next Page
Page Background

483

TBB Dergisi 2017 (128)

Fatih KESKİN

nin krizine yönelik bilimsel ilgi 1990’lardan itibaren yeniden canlan-

mış ve çeşitli kavramlar (örn. postdemokrasi) ya da yurttaşların politik

kurumlara ve politikacılara yönelik güven kaybı

4

gibi farklı gelişmeler

aracılığıyla betimlenmeye çalışılmıştır. Günümüzde kriz sorunsalı bir

yanda geniş bir literatürün diğer yanda Jacques Rancière’den Slavoj

Žižek’e, Chantal Mouffe’dan Axel Honneth’e kadar çok sayıda düşünü-

rün ilgi alanını oluşturmuştur.

Bu yaygınlık demokrasinin uzun süredir olumsuz gelişmelerle be-

timlendiğini göstermektedir.

5

Modern demokrasiler açısından bunun

anlamı kararların hesap verilebilirliği ve demokratik kurumların so-

rumluluğu, hukuk devleti, politik katılım, insan ve yurttaş hakları ya

da medyanın özgürlüğü konularında belirli bir aşınma sürecinin ya-

şanmakta olduğudur. Dahası ekonomik ve finans krizlerinin demok-

rasiyi güçsüzleştirdiği ve demokrasinin yeni bir krizine yol açtığı ifade

Huntington/Joji Watanuki/Michel Crozier, The Crisis of Democracy: Report on

the Governability of Democracies to the Trilateral Commission, New York Uni-

versity Press, New York, 1975). Yönetilemezlik teorisyenleri bu yanlış anlamaya

iki gerekçe sunmuşlardır. Birincisi devamlı devlet desteği ve yatırımı talebi, ikin-

cisi ise partilerin seçmen oylarını elde edebilmek için tutamayacakları vaatlerde

bulunmalarıydı. Buna karşılık neo-marksistlerin çıkış noktası yönetilemezlik teo-

risyenlerinden bütünüyle farklıdır. Politik katılımın aşırılığı, çıkar grupların gücü

ya da seçmenlerin talep fazlalığı değil, tersine devletin aşırı yüklenmesinden geç

kapitalizmdeki sermayeyle emek karşıtlığı ve sermaye birikiminin güvence altına

alınması için sürekli politik müdahalelerin yapılması sorumlu tutulmuştur (Claus

Offe, Strukturprobleme des kapitalistischen Staates, Aufsätze zur Politischen So-

ziologie. Mit einem neuen Vor- und Nachwort von Claus Offe, campus bibliothek,

1972/2006). Nitekim bu teorisyenler kapitalizmin bir ekonomik kriz sonucunda

ortadan kaldırılamayacağını, batılı demokrasilerin savaş sonrası yıllarda ekono-

mik krizlerin bir parçası olarak sınıf çatışmasını yumuşatabildiğini saptamışlar-

dır (Jürgen Habermas, Legitimationsprobleme im Spatkapitalismus, Suhrkamp,

Frankfurt am Main, 1973). Bu nedenle kriz göstergelerini ağırlıklı politik alanda

aramaya başlamışlardır. Devamında aynı teorisyenler birleştirici en önemli unsur

olarak sosyal-refah devletinin yok oluşu dışında ikinci unsura dikkat çekmişler-

dir. Buna göre meşruluk krizi yalnızca Keynezyen refah devletinin ortadan kal-

dırılmasıyla değil aynı zamanda bütünleştirici ikinci gücün yani aracı olarak par-

tilerin güç yitimini göstermişlerdir. Az sayıda rekabet eden, sınıflar arası ilişkiler

kurmaya çalışan kitle partilerine dayalı parti sisteminin sonunun gelmesi krizin

gerekçeleri arasında kabul edilmiştir.

4

Susan J. Pharr/Robert D. Putnam/ Russell J. Dalton, “Trouble in the Advanced

Democracies? A Quarter Century of Declining Confidence”, Journal of Democ-

racy, 2000, Cilt: 11, Sayı: 2, s. 7.

5

Alex Demirović, “Multiple Krise, autoritare Demokratie und radikaldemokra-

tische Erneuerung”, Prokla, Verlag Westfalisches Dampfboot, 2013, Cilt: 171/ 43,

Sayı: 2, 2013, s. 193.