

23
TBB Dergisi 2017 (130)
Volkan MAVİŞ
Cinsel şiddetin uluslararası alanda cezalandırılması çabalarının
geldiği en ileri noktayı UCM temsil etmektedir. Roma Statüsü, insanlı-
ğa karşı suçlar tanımındaki cinsel şiddet içeren hareketlerin kapsamı-
nı oldukça genişletmiştir. Esasen bu genişleme kadın hareketlerinin,
savaş ve çatışma dönemlerinde gerçekleşen cinsel suçların yalnızca
ırza geçme kapsamında değerlendirilmesinin imkânsız olduğuna ta-
raf devletleri ikna etmesiyle mümkün olmuştur.
43
Buna göre ırza geç-
me, cinsel kölelik, fuhşa zorlama, hamileliğe zorlama, zorla kısırlaştır-
ma veya benzer ağırlıktaki diğer cinsel şiddet eylemleri insanlığa karşı
suça vücut verebilecektir. Nürnberg Mahkemesi’nce ırza geçme dahi
uluslararası suçlara sebep veren bir hal olarak görülmemekteydi. Bu
sebeple, Roma Statüsü’nün benimsediği bu modern anlayışı uluslara-
rası hukuktaki en büyük ilerlemelerden birisi olarak gören yazarlara
hak vermek gerekir.
44
C. CİNSEL ŞİDDETE VÜCUT VEREN FİİLLER
Roma Statüsü’nün vermiş olduğu tanım, cinsel özgürlüğe karşı
suçlara ilişkin anlayışın gelişmesi bakımından büyük önem taşır. Öte
yandan sadece tanıma bağlı kalarak konunun özüne ilişkin bir yargı-
ya varmak mümkün değildir. Mahkeme kararları, Statü’nün yorum-
lanmasında büyük önem arz eder. Biz de mahkeme kararları ışığında,
cinsel şiddete vücut veren her fiili ayrı başlıklar altında incelemek is-
tiyoruz.
45
43
McGoldrick / Rowe / Donnelly, s. 195.
44
Schiff, s. 75. Yazarın belirttiği gibi, bazı devletlerin ve dini kuruluşların baskıları-
na rağmen UCM’nin modern bir anlayış benimsemesi önemlidir. Zira kimi dev-
letler cinsel suçlarla ilgili tartışmaların iç hukuk düzenlemelerini etkilemesinden
endişe duyuyordu.
45
Önemle belirtelim ki insanlığa karşı suçların maddi ve manevi unsurlarına ilişkin
yoğun tartışmalar bulunmaktadır. Örneğin, insanlığa karşı suçun barış zamanı
işlenip işlenemeyeceği halen tartışmalı bir konudur. Yine seçimlik hareketlerin
belli bir gruba karşı gerçekleştirilmesinin gerekliliği tartışılmaktadır. Bu tartışma-
lar konumuzun sınırlarını aştığı için biz sadece seçimlik hareketlerin taşıması ge-
reken nitelikler üzerinde duracağız. Söz konusu tartışmalarla ilgili kısa bir değer-
lendirme için bkz. Darryl Robinson, “Defining ‘Crimes Against Humanity’ at the
Rome Conference”,
The American Journal of International Law
, Vol. 93, Iss. 1, 1999, s.
45 vd. Manevi unsura ilişkin değerlendirme için bkz. Durmuş Tezcan / Mustafa
Ruhan Erdem / R. Murat Önok, Uluslararası Ceza Hukuku, Seçkin Yay., Ankara
2014, s. 469, 470.