

450
Güney Çin Denizi Tahkiminde Hakemlik Mahkemesi’nin İnsanlığın Ortak Mirası ...
değerlendirmesi yapılabilirse de deniz alanlarının durumu açısından
ekonomi–politik tartışmalarla beraber veya bunlardan bağımsız ola-
rak günümüze projeksiyonu olduğu göz önüne alınmalıdır. Şöyle ki;
Deniz hukuku açısından 1974 tarihi önemlidir. Zira III. Deniz
Hukuku Konferansı’nın esasa ilişkin görüşmeleri, 1974’te Caracas’ta
başlamıştır. 1970’li yılların temel özelliği, kapitalist ve sosyalist blok
arasındaki ekonomi–politik çatışmanın yoğunlaşmasıdır. Gerçekten
de bu on yıl, kapitalist blok için neo–liberal anlayışın doğduğu ve
Reagan ve Thatcher’a hazırlanıldığı dönemi ifade eder. Aynı şekilde
sosyalist blok için ise piyasaya alternatif olarak, yeni bir uluslararası
ekonomik düzen tesisi girişimlerinin yapıldığı bir döneme işaret eder.
İşte III. Deniz Hukuku Konferans tam da bu ortamda başlamıştır. Hal
böyle olunca da müzakerelerde, ekonomi–politik kaynaklı tartışmalar
geniş yer tutmuştur. Bu, özellikle ulusal yetki sınırlarının ötesindeki
deniz yatağı ve insanlığın ortak mirası kavramları üzerinde yoğun-
laşmıştır. Bu ekonomi–politik kökenli tartışmalar, sömürgeciliğin
tasfiyesi sürecinde, bağımsızlığını yeni kazanmış ve gelişmekte olan
devletler ile gelişmiş sanayici devletler arasında 1960’larda cereyan
eden tartışmaların devamı niteliğindedir. Bu çerçevede, III. Deniz Hu-
kuku Konferansı’nın başladığı 1974 yılında, gelişmekte olan devletler,
gelişmiş sanayici devletlerin itirazlarına rağmen, Sovyetler Birliği’nin
desteğiyle Yeni Uluslararası Ekonomik Düzeni ilan etmiş ve bölgedeki
kaynakların insanlığın ortak mirası olduğunu ve adil olarak paylaşıl-
masını öngören kuralların ortaya çıkmasına neden olmuşlardır.
59
Bu
bağlamda Başlar, BMDHS’nin XI. kısmı için Yeni Uluslararası Ekono-
mik Düzenin ideolojik savaş alanına benzetmesi yapmış ve üçüncü
dünya devletlerinin, insanlığın ortak mirası kavramını, yeni bir eko-
nomik düzeni hayata geçirme yönündeki istekleri için bir araç olarak
kullandıklarını ve kendi geri kalmışlıklarını düzeltmenin bir yolu
olarak gördüklerini belirtmiştir.
60
Nihayetinde, BMDHS’nin XI. kısmı,
ulusal yetki sınırları ötesindeki deniz yatağı ve toprak altını insanlığın
ortak mirası olarak kabul eden, bu alanda egemenlik ve mülkiyet hak-
kı tesisini reddeden, Otorite aracılığıyla, bu alanın söz konusu ulusla-
59
Philippe Sands, Hukuksuz Dünya, Küresel Kuralları Koymak ve Yıkmak, (Çev.
Bilge Firuze Çallı), Alfa, İstanbul, 2016, s. 204.
60
Kemal Başlar, The Concept of the Common Heritage of Mankind in International
Law, Martinus Nijhoff Publishers, 1998, s. 210.