Previous Page  361 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 361 / 417 Next Page
Page Background

360

Yolcu İsim Kayıtlarının Terörle Mücadele Kapsamında Yurt Dışına Yasal Aktarımı: Avrupa ...

den güne bu programdan faydalanmak isteyen ülke sayısı artmakta-

dır. Ülkemizde ise böyle bir iş birliğinden henüz bahsedememekteyiz.

Teknik konular bir yana, bu programdan AB tarafında yararlanmak

isteyen tüm ülkeler er ya da geç Küresel Yaklaşım dokümanı gerekli-

liklerini sağlamak durumundadırlar. Ayrıca, ABD ile böyle bir iş bir-

liğine girmek isteyen ülkeler için yine bu doküman güvenli bir temel

oluşturabilir. Türkiye’nin terörle mücadeledeki küresel önemi ve ülke

içindeki terör olaylarına karşı alınabilecek ek önlemler açısından ulus-

lararası iş birliğinin hem Türkiye hem de Avrupa açısından gerekli

olduğuna inanmaktayız. Bu sebeple, Küresel Yaklaşım Türkiye’yi de

yakından ilgilendiren bir doküman olarak kabul edilebilir.

6. Avrupa Birliğinin Yolcu İsim Kayıtlarının Aktarımına

Küresel Yaklaşımı

Kişisel verilerin terörle ve suçla mücadelede AB tarafından bir is-

tihbarat olarak görülüp başka ülkelerle iş birliği içerisinde elde edil-

mesi, YİK verileri için de aynı yaklaşımı benimsediklerini göstermiştir.

Bu yaklaşımın uluslararası kapsamda daha fazla veri aktarımını gerek-

tireceği aşikardır. Küresel Yaklaşım dokümanı bu veri alışverişi için

gerekli asgari yasal şartları gösterdiği için önemlidir.

Küresel Yaklaşım dokümanı ilk defa 2003 yılında hazırlanmasına

rağmen zaman içerisinde AB içerisinde değişen gizlilik ve kişisel veri

koruma yaklaşımları dokümanın güncellenmesine sebep olmuştur.

Güncellenen doküman, üçüncü ülkelerle olası YİK veri alışverişi için

gerekli yasal standartları gösterirken aslında AB’ye göre yeterli koru-

manın ne demek olduğunu da açıklamaktadır.

Küresel Yaklaşıma göre YİK verileri ile İSYB verileri farklı olarak

tanımlanmamıştır. İSYB verilerinin teröristleri tanımlamaktan öte bili-

nen terörist ve suçluları doğrulamaya yönelik olduğunu belirtmiştik.

Bu sebeple dokümanda İSYB verileri YİK verilerinin içerisinde dü-

şünülerek bir tutulmuştur. Dokümanda bu iki veri türünün yanı sıra

“hassas veri” kavram ve tanımına yer verildiği görülmektedir. Buna

göre kişilerin dini, etnik kökeni, siyasi görüşü gibi verileri hassas veri

olarak tanımlanmıştır. Bu bilgiler hayati tehlike teşkil eden durumlar-

da ve gerekli güvenlik önlemleri alındığı sürece aktarılabilmekte ve

YİK verisinden ayrı olarak düşünülmektedir. Veriler yalnızca

duruma