Previous Page  296 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 296 / 685 Next Page
Page Background

295

TBB Dergisi 2017 (133)

Remzi DEMİR

Biyotıp Sözleşmesi’nin “genetik teşhise yönelik testler” başlıklı 12.

maddesinde,” genetik hastalıkları teşhise yönelik veya ya kişinin bir

hastalığa neden olan bir geni taşıdığını belirlemeye ya da genetik bir

yatkınlığı veya bir hastalığa eğilimi ortaya çıkarmaya yönelik testler,

sadece sağlık amaçlarıyla veya sağlık amaçlı bilimsel araştırma için ve

uygun genetik danışmada bulunmak şartıyla yapılabilir” denilmek su-

retiyle, genetik testlerin sadece sağlık amaçlı olarak ya da sağlık amaçlı

bilimsel araştırma ve uygun genetik danışmada bulunmak koşuluyla

yapılması öngörülmüştür.

Hem Türk Medeni Kanunu’nda hem de Biyotıp Sözleşmesi’nde

üremeye yardımcı tedavi yöntemleri ve bunların sonuçları hakkında

doğrudan bir düzenleme bulunmamaktadır. Konuya ilişkin en yakın

düzenleme Türk Medeni Kanunu’nun 23/3. maddesidir. Bu düzen-

lemeye göre “Yazılı rıza üzerine insan kökenli biyolojik maddelerin

alınması, aşılanması ve nakli mümkündür. Ancak, biyolojik madde

verme borcu altına girmiş olandan edimini yerine getirmesi istenemez;

maddî ve manevî tazminat isteminde bulunulamaz.” Bu hükmün ge-

niş yorumlanmasıyla, insan üreme hücreleri olan yumurta ve spermin

alınması, aşılanması ve naklinin olanaklı olduğu sonucuna ulaşılabilir

.

Biyolojik madde kavramı, canlı organizmaları oluşturan, organ, doku

ve hücreler ile bu organizma tarafından üretilen salgı ve atıklara veri-

len genel adlandırmadır. Bu açıdan bakıldığında, beyin, lenf dokusu,

yumurta, ter, idrar ve saç gibi materyaller biyolojik madde olarak ta-

nımlanmaktadır.

Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları üreme hakkını ve üre-

me sağlığını doğrudan etkileyen ilkelerdir. Temel hak niteliğindeki

üreme hakkının kullanılmasında, hukuksal ve moral değerler kadar

toplum sağlığını ve kamu düzenini ilgilendiren yönler de bulundu-

ğundan, kişilerin yeğlemesine bırakılacak ya da kendi başlarına karar

verebilecekleri bir alan olmayan Üremeye Yardımcı Tedavi Uygula-

maları hakkında yönetmelik yerine yasal bir düzenleme zorunluluk-

tur. Almanya, İsviçre, İngiliz hukuklarında bu konu bağımsız ve kendi

başına var olan kanunlarla, güncel bilimsel ve teknolojik değişimlere

uygun olarak yasalaştırılmıştır.

Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları (ÜYTE) dar ve geniş

anlamda ikiye ayrılmaktadır. Dar anlamda ÜYTE uygulamaların-