Previous Page  301 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 301 / 685 Next Page
Page Background

300

İştirak Nafakasının Belirlenmesiyle İlgili Seçilmiş Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi

In the decisions of the Supreme Court of Appeals, there are guiding

principles that reveal some circumstances in which if the obligati-

on to pay participation alimony arises or not. The beginning of the

participation alimony is the date when the divorce decree becomes

final. After the decision of divorce has been finalized, if the partici-

pation alimony is demanded by a separate case, the case shall be ad-

judicated as from the date of the case. Participation alimony is deci-

ded in the form of “monthly payment” in accordance with its special

nature. There is no provision in Turkish law for lump sum payment of

the participation alimony by an agreement with parties. For this re-

ason participation alimony should be paid only monthly. There may

be various changes in the circumstances or in the life conditions of

the parties after the decision of divorce. For this reason, the need

may arise to re-determine the participation alimony.

Keywords

: Participation Alimony, Child, Marriage Union, Divor-

ce, Supreme Court Decisions

Giriş

Türk Medeni Kanunu aile içinde anne, baba ve çocuk ilişkilerin-

den hareket ederken öncelikle çocuğun yüksek yararı ilkesine dayan-

mıştır. Anne ve babanın çocuğu eğitme ve yetiştirme görevleri evlilik

ilişkileri devam ederken de evlilik ilişkileri sona erdiğinde de geçerli-

dir. Boşanma davası açıldığında hâkim çocuğun bakımı ve korunma-

sı için geçici önlemleri almalıdır (TMK.m.169). Evliliğin boşanma ile

sona ermesi halinde çocuğun velayeti anne veya babadan birine veya

vasiye bırakılır. Boşanma davası sonrasında çocuğun ruhsal, düşünsel

ve fiziksel gelişmesinin sağlanması için gerekli masrafları karşılama

görevini TMK.,anne ve babaya vermiştir. TMK. m. 327-334 hükümleri

arasında çocukların bakımı ve eğitimi giderlerinin karşılanması ile il-

gili hükümler düzenlenmiştir.

Uluslararası alanda Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi

m. 27 hükmünde çocuğun bedensel, zihinsel, ahlaksal ve toplumsal

gelişmesini sağlayacak yeterli bir hayat seviyesine hakkı olduğu, bu

sorumluluğun sahip oldukları olanaklar ve mali güçleri çerçevesinde

öncelikle çocuğun anne ve babasına ve bakımını üstlenecek diğer ki-

şilere ait olduğu belirtilmiştir. Devlet de olanakları ölçüsünde anne ve

babaya ve çocuğun bakımını üstlenen diğer kişilere bu hakkının kulla-

nılmasında yardımcı olmak amacıyla gerekli önlemleri alacaktır.

İştirak Nafakası hükümlerinin kaynağı olan İsviçre Medeni

Kanunu’nun hükümlerinde bugüne kadar çeşitli değişiklikler ya-