

297
TBB Dergisi 2017 (133)
Remzi DEMİR
fıkrasına göre kadınlarda hangi hallerde tıbbi zorunluluk koşulunun
gerçekleşmiş sayılacağı “numerus clauses “ yoluyla birer birer sayıl-
mıştır.
Hukuk düzenimize göre, ÜYTE uygulamalarında bu tıbbi müda-
haleden yararlanabilecek evli çiftlerin ikisinin de rızası baş koşuldur.
Bu kuralın ayrıksı durumu, tıbbi zorunluluk hallerinde tek bir kişinin
üreme hücreleri veya gonad dokularının saklanması halleridir.
Hukukumuzda gebeliğin isteyerek ya da tıbbi zorunluluklar nede-
niyle sonlandırılması ile suç sonucu oluşan gebelik halinde gebeliğin
sona erdirilmesi olmak üzere üç çeşit gebeliğin sonlandırılması hali
mevcuttur. Bortus ya da düşük, fetüsün ana rahmi dışında yaşama ye-
teneğini kazanmadan gebeliğin sonlanması ya da sonlandırılmasıdır.
Kendiliğinden düşük, fetüse dış bir müdahale olmaksızın gebeliğin
sona ermesi, isteyerek düşük ise bir müdahaleyle gebeliğin sonlandı-
rılmasıdır. Rahim tahliyesi de ana rahminde bulunan ceninin tıbbi mü-
dahaleyle ana rahminden alınarak doğumun engellenmesidir. Nüfus
Planlaması Hakkında Kanun’un 6/1 maddesinde, bu husus emredici
hüküm olarak düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, “5 inci maddede be-
lirtilen müdahale, gebe kadının iznine, küçüklerde küçüğün rızası ile
velinin iznine, vesayet altında bulunup da reşit veya mümeyyiz olma-
yan kişilerde reşit olmayan kişinin ve vasinin rızası ile birlikte sulh
hâkiminin izin vermesine bağlıdır. Ancak akıl maluliyeti nedeni ile
şuur serbestisine sahip olmayan gebe kadın hakkında rahim tahliyesi
için kendi rızası aranmaz.”
Sterilazasyona ilişkin tıbbi müdahale, kişinin bizzat tasarruf ede-
bildiği değerlerine yöneliktir. Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’un
4/1. maddesinde sterilizasyon “... bir erkek veya kadının çocuk yap-
ma kabiliyetinin cinsi ihtiyaçlarını tatmine mani olmadan izalesi için
yapılan müdahale” olarak tanımlanmıştır. Hekimin sterilizasyona
ilişkin rızanın alınmasından önce, sterilizasyonun sonuçları hakkında
ayrıntılı bir açıklamada bulunması gerekir. Çünkü bu ameliyatın kişi-
yi üreme hakkını kullanmaktan sürekli olarak alıkoyduğu, geri dönüş
yüzdesinin düşük olduğu ve buna karşın çok küçük bir oran dâhilinde
çocuk sahibi olunabileceği gibi ayrıntılı izahatın da izin belgesinden
önce istemde bulunan kişiye anlatılması gerekir.