Previous Page  643 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 643 / 685 Next Page
Page Background

642

Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Uyarınca ...

meksizin yeni işleten için de geçerlidir. 15 gün süre geçince ve eğer

yeni işleten yeni sözleşme akdetmemiş ise, araç zorunlu trafik sigor-

tasız hale gelmekte, bu halde riziko gerçekleşir ise de zarar görenler

ancak güvence hesabına başvurabilmektedir. Fikrimizce yürürlükteki

Genel Şartların C.4 maddesinde (ve Tarife Yönetmeliği md.11/1) yer

alan işletenin değişimi anında sigorta ilişkisini devreden ile sona er-

diren hüküm, KTK md. 94’de yer alan devredenin sigortacısına bildi-

rim şartını içeren hükmü ılga edemeyeceğinden uygulanamayacağını

düşünmekteyiz. Bu sebeple de fikrimizce halen, KTK md. 94 uyarınca

bildirim yapılmamış ise sigorta sözleşmesi süresinde meydana gelme-

si şartıyla, riziko meydana gelirse ve yeni işleten zeyilname ile mevcut

sigorta sözleşmesini üzerine almamış veya yeni bir sigorta sözleşmesi

akdetmemiş ise, sigortacı zarar görene ödeme yapması hukuka uygun

olup, sigortacı da, kendi

âkidi

olan sigorta ettirenine artık işleten ol-

masa da rücu edebilmelidir.

KMAZMSS Genel Şartları md. B.4 ikinci paragrafında yer alan ‘ka-

zaya sebebiyet veren sigortalıya’ ifadesinde yer alan ‘kazaya sebebiyet

veren’ ifadesi hüküm fıkrasından çıkarılmalıdır.

KTK’da sigortacının sigorta ettirene rücu edebileceği sebepler ay-

rıca sayılmamıştır. KTK md. 95/2 maddesinde sigortacının rücu hak-

kı genel bir düzenlemeye tabi tutulmuştur. Sigorta sözleşmesinin ana

muhtevasını oluşturan KMAZMSS Genel Şartları’nda B.4. maddesi

içinde ise rücu sebepleri belirtilmiştir. KMAZMSS Genel Şartları’nda

sayılan sebepler sınırlı olarak sayılmamış olup, sayılan rücu sebepleri

açıklama mahiyetindedir.

Genel Şartlar B.4.a bendinde asli kusurdan değil de, ağır kusurdan

söz edilmektedir. Öyleyse sigortacının rücu hakkının varlığı için ola-

yın gerçekleşmesinin asli kusura dayanması yetmemektedir. Önemli

olan asli kusuru aşan bir ağırlıkta ağır kusurun bulunmasıdır. Sürü-

cünün tam kusurlu sayılması dahi, tek başına ağır kusurun varlığı ve

rücu talebinde bulunmak için yeterli değildir. Sürücünün tam kusurlu

olması ağır kusurlu olduğu anlamına gelmemektedir. Diğer bir ifadey-

le tam kusur, ağır kusur ile eş anlamlı değildir. Aynı yönde, sigorta

ettirenin kasdi hareketi sonucu meydana gelen zarar ile onun %100