

637
TBB Dergisi 2017 (133)
Sinan MİSİLİ
salt olay yerinin terk edilmesi, diğer bir ifadeyle sürücünün olay yerin-
den firar etmesi tek başına birer rücu sebebi değildir. Bu tür durumlar-
da alkollü olduğu için olay yerini sürücünün terk ettiğini iddia eden
sigortacı bu hususu da ispat yükü altındadır.
301
Yargıtay sürücünün
kazadan sonra olay yerinin terk etmiş olduğu bir davada, rizikonun te-
minat dışında kaldığını ispat yükünün kazanın belirtilen şekilde olma-
dığını iddia eden sigortacıya ait olduğuna karar vermiştir.
302
Mahke-
mece aracın sürücüsünün olay yerini terk etmesinin zararın oluşumu
veya artışına ne şekilde etkisi olduğu üzerinde durularak bu hususta
delil toplanmalı ve gerekirse bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilme-
lidir.
303
3. Eleştiri ve Görüşümüz
KMAZMSS Genel Şartları B.4.f fıkrasının Yargıtay’ın yerleşmiş iç-
tihatları hilafına getirildiği açıktır. Yeni getirilen bu düzenleme ile de,
sigortacı olay yerinin sürücü tarafından terk edildiğini veya kazanın
nın kusuru nedeniyle oluşmuştur. Davacı sigorta şirketi, sigortalının olay yerini
terk etmesi nedeniyle, TTK’nın 1301/2 nci maddesindeki yükümlülüğünü ihlal
ettiğini ileri sürmüş ise de, dosya içeriğine göre davalının olay sonrasında kolluk
güçlerine ifade verdiği ve kaza tutanağına uyan beyanı ile de kusurun tamamı-
nın kendisinde olduğunu belirtmiştir. Salt olay yerinde bulunmamak sigortacının
kendi sigortalısına rücu hakkını vermez. O halde davanın reddi gerekirken yazılı
şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Y. 11. HD., 10.02.2004 T., E:
2003/6717, K: 1071(Kazancı İçtihat)’; ‘Davacı sigorta şirketi, davalı A. adına ka-
yıtlı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup, kaza sırasında sigortalı ara-
cı kullanan kişinin olay yerini terk ettiğini, ehliyet ve alkol durumunun belirsiz
olduğunu ileri sürerek poliçe kapsamında ödediği tazminatı sigortalıdan rücu-
en tazmini talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın hukuki nitelendirmesi
yanlış yapılarak davalının tam kusurlu olması nedeniyle davanın kabulüne karar
verilmiştir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçe genel şartlarının B.4. mad-
desinde sigorta şirketinin sigortalısına rücu edebileceği haller düzenlenmiş olup,
rücu hakkının doğduğunun ve maddede sayılan bu hallerin mevcut olduğunu is-
pat yükü sigorta şirketindedir. Buna göre kaza sonrası sürücünün olay yerini terk
etmesi, tek başına rücuen tazminattan sorumluluğu gerektirmez. Davacı sigorta
şirketi, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları uyarınca, sürücünün eh-
liyetsiz olduğunu veya alkollü bulunduğunu somut delillerle kanıtlaması gerekir
( HGK’nın 10.12.1997 gün 1997/11-772-1043, HGK’nın 16.12.1998 gün, 1998/11-
872-905, HGK’nın 22.12.2010 gün 2010/17-655, 688 sayılı kararları ). O halde mah-
kemece, davacı davasını somut delillerle kanıtlayamadığından davanın reddine
karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Y. 17.
HD., 18.01.2011 T., E: 2010/4885, K: 89 (Kazancı İçtihat)’.
301
Y. 11. HD., 01.05.2003 T., E: 11759, K: 4361 (Zekeriya Yılmaz, s. 1130, dpn. 129 ve
Kazancı İçtihat).
302
Y. 11. HD., 25.05.2009 T., E: 2008/2065, K: 6291 (Gökcan, s. 930).
303
Y. 11. HD., 27.04.2006 T., E: 4522, K: 4750 (Gökcan, s. 937 - 938).