

32
Kuzey Kıbrıs’taki İcra Uygulamalarının Hukukun Üstünlüğü ve Hak Arama Özgürlüğü ...
mesi yönündeki görüşe katıldığımız anlamına gelmemektedir. Görü-
şümüze göre, icra sistemimizde bu denli köklü bir değişiklik yapmak
yerine, uygulamadaki problemleri çözmek için pratik çözüm önerileri
sunmak daha yerinde olacaktır.
Mahkemelerin davaları hızlı ve etkili bir şekilde bitirmesine yö-
nelik bir başka önlem olarak HMUT’da yer bulan “
case management
”
(dava yönetimi) ile ilgili düzenlemeye kısaca değinmek yerinde olacak-
tır. 2008 yılında yapılan değişiklikle HMUT’a eklenen “
dava yönetimi
”
prensibinin özü İngiliz hukuk sisteminden alınmıştır (HMUT E. 1/B).
Buna göre, dava yönetimi, HMUT’un açıkça muaf tuttuğu yasalar ha-
ricinde yürütülen davaları hızlı ve etkin bir şekilde neticelendirmeyi
hedeflemektedir. Burada temel amaç, mahkemeye davayı yönetirken
tarafları eşit konumda tutmayı, masrafları azaltmayı, dava konusu para
miktarını ve tarafların mali durumlarını dikkate alarak, davanın gecik-
meksizin ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini amaçlamakta-
dır. Temennimiz odur ki, dava yönetimi prensibi, icra alanındaki eksik-
likleri giderme konusunda zaman içinde fayda sağlayacaktır.
Mahkeme kararlarının uzaması, basit bir davanın bile yıllarca sür-
mesi yanında sistemimizin bir diğer önemli problemi de verilen ka-
rarların icra edilememesidir. İcra aslında adaletin gerçekleşmesindeki
en önemli aşamadır. KKTC’de modern bir icra sistemi olmadığından
alacaklılar da sıklıkla mağdur olmaktadır.
83
Ne yazık ki mahkemeler,
vermekte oldukları hükümlerin veya emirlerin icrası ile yeteri kadar il-
gilenmemektedirler. Oysa, davalar hüküm vermekle neticelenmemek-
tedir. Aksine davada hüküm verilmiş olması, lehine hüküm verilen
alacaklı açısından, davayı neticelendirmemekte, gerçekte davayı yeni
başlatmaktadır. Hakkını arayan alacaklının talebi mahkeme hükmü
değil esasen icradır. Burada bir kez daha altını çizmek istediğimiz nok-
ta; hak arama hürriyetinin tek muhatabının mahkemeler olmadığıdır.
Bu konuda icra organlarına da önemli görevler düşmektedir. Çünkü
icra organları olmadan hak arama hürriyetinin uygulama alanı bul-
ması mümkün değildir.
84
Ne yazık ki icra organları, verilen mahkeme
kararlarının icrasında da gereken hassasiyeti göstermemektedir.
83
Taner Erginel, “İcra Sorunu”
http://www.tanererginel.com/index.asp?page=3340332564&hid=65 (ET 20.12.2016).
84
Özekes, s. 125.