Previous Page  179 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 179 / 497 Next Page
Page Background

178

Kadına Karşı Şiddette Arabuluculuk Kurumuna İlişkin Bazı Değerlendirmeler

he Teşvik Ödevi, Makalelerim III, Ankara 2016, s.199-202, s. 201; Tolga Akkaya,

“Boşanma Davasında Alınabilecek Geçici Hukuki Korumlar veya Hakimin Mü-

dahalesi Yoluyla Çocuğun Korunması Kapsamında Zorunlu Arabuluculuk ve Bo-

şanma Süreci, Aile Danışmanlığı”, ABD 2014, S. 4, s. 23-61, s. 41; “Keza taraflar,

şartların tamamında mutabık kalmak suretiyle, Türk Medeni Kanunu’nun 166.

maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde, mahkemeden, anlaşmalı boşanma talep

etmişlerse, hâkimin sulhe teşvik ve dolayısıyla tarafları arabuluculuya yönlen-

dirme ödevinin işlerlik kazanması söz konusu olamaz; çünkü, onun, bu bağlam-

daki işlevi, tarafları bizzat dinlemek suretiyle, özgür bir biçimde teşekkül eden

boşanma iradelerinin var olup olmadığını belirlemekten ibarettir. Öte yandan,

aile mahkemelerinde, hâkim, 6284 sayılı Kanun’da öngörülen koruyucu ve ön-

leyici tedbirlerin alınmasını gerektiren haller ortaya çıkmışsa, tarafları bir araya

getirip, onları ortak bir paydada birleştirme, uzlaştırma gibi bir gayret içerisine

de girmemeli; böyle bir tutum takınmaktan özenle kaçınmalıdır. Nitekim, 6284

sayılı Kanun’da bulunmasa bile, Uygulama Yönetmeliği’nin 35. Maddesinde, ko-

ruyucu ve önleyici tedbir kararlarının alınması aşamasında, şiddet mağdurlaruyla

şidddeti uygulayan arasında, arabuluculuk sürecine işlerlik kazandırılamayacağı

hususu, açıkça hükme bağlanmıştır. Bunların yanı sıra, evlenmenin butlanı dava-

ları, soybağına ilişkin davalar ve velayete ilişkin dava ve işler de, kamu düzenin-

den olup; tarafların anlaşmak (sulh olmak) suretiyle üzerinde serbestçe tasarruf

edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalar konumunda bulunmadıkları

için, sulhe ve arabuluculuğa elverişli bir nitelik taşımazlar; yani, bu bağlamda

da, hâkimin sulhe teşvik ödevi ve arabuluculuk kurumu uygulama alanı bulmaz.

Buna karşılık, boşanma talep edilmesine rağmen, hakim, evlilik birliğinin kurta-

rılmasının ihtimâl dahilinde bulunması sebebiyle ayrılık kararı vermişse, evlilik

birliğinin yeniden tesisi için, tarafları arabulucuya yönlendirebilmeli; hatta, on-

ları, bu bağlamda teşvik edebilmelidir.” (Tanrıver-Aile, s. 87-88; Tanrıver-Sulh, s.

201-202); “Kanun’un 1. maddesinde geçen, bu kanun tarafların üzerinde serbestçe

tasarruf edebilecekleri işlerden kaynaklanan hukuk uyuşmazlıklarında uygula-

nır, kuralı temel alınarak, bu kuralın istisnai bazı durumlar için sayılarak yumu-

şatılması yoluna gidilebilir. Örnek olarak, Aile Mahkemeleri Kanununun 6 ve 7

ile Medeni Kanun 195. maddesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda arabulucu-

luğa gidilmesinin önü buraya konulacak bir istisnai düzenleme ile açılabilir. Eğer

taraflar boşanmanın fer’i sonuçlarına (eşlerin ortak mallarını paylaşımı, maddi

ve manevi tazminat miktarı, velayetin kimde kalacağı, nafaka miktarı, kadının

soyadını taşımasına izin verilmesi gibi.) ilişkin konularda taraflar arabuluculuğa

gitme konusunda anlaşırlarsa ve sonrasında bir uzlaşmaya varabilirlerse bu ge-

çerli olabilmelidir.” (Ahmet Başözen, “Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk

Kanunu Tasarısı Üzerine Değerlendirme”,

EÜHFD

2007, S. 1, s. 235-239, s. 236);

boşanmanın veya ayrılığın fer’i hükümlerine ilişkin olarak taraflar aralarında

sulh yapabilmeleri ve dolayısıyla arabuluculuğun uygulanabileceğine ilişkin bkz

Melis Taşpolat Tuğsavul, Türk Hukukunda Arabuluculuk, Ankara 2012, s. 82-83;

ayrıca bkz ve karş. Akkaya s. 26 vd; Cenk Akil, “Hukuk Uyuşmazlıklarında Ara-

buluculuk Kanunu’nun Kapsamı”, Prof.Dr.Ejder Yılmaz’a Armağan, C. I, Ankara

2014, s. 75-137, s. 83; Alper Bulur, “6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabu-

luculuk Kanunu ve Uygulaması Hakkında Değerlendirmeler”, Prof. Dr. Rama-

zan Arslan’a Armağan, C. I, Ankara 2015, s. 499-514, s. 501 vd; Arabuluculuğun

zorunlu olması (davanın esasına girilebilmesi için bir ön şart) gerektiği ve buna

ilişkin olarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu madde 494-499 hükümlerinde

düzenlenmiş ve sonradan yürürlükten kaldırılan boşanma davaları bakımından

verilen örnek için bkz Baki Kuru, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Ka-

nunu Tasarısı Hakkında Görüş ve Öneriler,

MİHDER

2010, S. 2, s. 237-246, s. 239.