Background Image
Previous Page  145 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 145 / 521 Next Page
Page Background

Geçmişten Günümüze Azınlık Vakıflarının Mal Edinmeleri Sorunu

144

konusunda çekinceler koymalarına rağmen sonraki dönemlerde ısrar-

la vakıf olduklarını iddia ederek taleplerini sürekli olarak genişletme-

leri ve bu vakıfların uluslar arası camiadan da destek olarak sürekli

olarak ülkemiz için sorunlu alanlardan birini oluşturmaları, bu vakıf-

lar hakkında toplumda haklı olarak bazı şüpheli kanaatlerin oluşma-

sına neden olmuştur.

Gerçek kişilerden farklı olarak, tüzel kişi statüsündeki vakıfların

ileriye dönük malvarlığı edinebilmelerine kamu yararı amacıyla bir ta-

kım yasal sınırlamalar da getirilebilir ve bu sınırlamalar, Anayasa’nın

35. maddesi ve AİHS’nin Ek 1 No’lu Protokolü’ne de aykırılık oluştur-

mayabilir. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken husus, getirilecek

sınırlamanın Anayasa ve hukukun genel ilkelerine aykırı bir tarafının

bulunmaması ve haklı bir nedeninin bulunması gerekir. Bir başka ifa-

deyle, yalnızca azınlık vakıflarının ileriye dönük mülk edinebilmeleri-

ne ilişkin getirilecek bir sınırlamanın ayırımcılık yasağı ve eşitlik ilke-

leri karşısında savunulacak bir tarafı olamayacaktır.

Bu bağlamda, modern Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucu

antlaşması niteliğinde bulunan Lozan Antlaşması’yla gerçekte vakıf

niteliğini haiz olmayan bu kurumlara vakıf statüsünün verilmesi ve

söz konusu vakıflara diğer Türk vatandaşlarına ait vakıflara verilen

tüm hakların tanınacağının garanti altına alınması ve artık günümüz-

de azınlık haklarının geldiği noktada bu vakıflara Müslüman Türk va-

tandaşlarının mensubu olduğu vakıflardan ayrı bir muamelede bulu-

nabilmesi mümkün olmadığı da ortadır.

Konunun özellikle mülkiyet hakkı gibi temel bir insan hakkıyla

da ilgisi olması dikkate alındığında, söz konusu vakıflar hakkındaki

şüpheleri paranoya boyutuna vardırmadan ancak gerekli tedbirleri de

elden bırakmayarak sorunun sağduyulu bir yaklaşımla ele alınması

gerekmektedir. Bu konuda Vakıflar Genel Müdürlüğüne çok büyük

ve tarihi sorumluluklar düşmektedir. Sonuç olarak, yapılan son yasal

düzenlemelerin bazı eksikliklerine rağmen olumlu hükümler getirdi-

ğini ve ülkemizin uluslar arası alanda karşılaştığı sorunların çözümü-

ne olumlu katkı sağlayacağını söyleyebiliriz.