Background Image
Previous Page  141 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 141 / 521 Next Page
Page Background

Geçmişten Günümüze Azınlık Vakıflarının Mal Edinmeleri Sorunu

140

3.2.2.3. Konunun Eşitlik İlkesi ve Lozan Antlaşması Yönünden

Değerlendirilmesi

Cemaat vakıflarına mal edinme hakkı tanınmasının, bu vakıflara

bir ayrıcalık getirip getirmediği ve Lozan Antlaşması’na aykırı olup

olmadığı hususlarının da açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

5737 Kanun’un 12. maddesinin birinci fıkrasındaki kural, yalnızca

cemaat vakıflarının mal edinebilmelerine olanak tanıyan bir düzenle-

me niteliğinde değildir. Söz konusu kural, 5737 sayılı Yasa’nın 3. mad-

desi uyarınca, mazbut, mülhak, cemaat ve esnaf vakıfları ile yeni vakıf-

ların tamamını kapsamaktadır. Bu bağlamda, yapılan düzenlemenin

cemaat vakıfları için ayrıcalık getirdiğini söylemek olası görülmemek-

tedir. Bir başka ifadeyle yapılan düzenleme, cemaat vakıflarına diğer

vakıflardan farklı ve ayrıcalıklı bir takım haklar getirmemekte, bilakis

söz konusu vakıfların diğer vakıflar gibi aynı hak ve yetkilere sahip

olacağını hükme bağlamaktadır.

Esasen, günümüz insan hakları hukuku, azınlık gruplarının olum-

suz biçimde ayrımcılığa uğramasını hoşgörmemekte, aksine olumlu

ayrımcılık uygulamalarıyla bu grupların zayıf taraflarının telafi edile-

rek varlıklarını sürdürmelerini hedeflemektedir. Olumlu ayrımcılıktan

kastedilen, gerçekte eşitsiz bir durumu gidermek adına görünürdeki

eşitliği bozmaktır

110

. AİHM’ne göre, eşitlik ilkesinin tek ihlal biçimi,

objektif ve makul gerekçeler olmaksızın, benzer durumda bulunan

kişilere, Sözleşme’deki haklardan yararlanma bakımından farklı mu-

amele yapılmasından ibaret değildir. Ayrımcılığa uğramama hakkı,

aynı zamanda, durumları bariz biçimde farklı kişilere, objektif ve ma-

kul gerekçeler olmaksızın, farklı muamelede bulunulmaması halinde

de ihlal edilmiş olur

111

.

Esasen AİHS’nin 14. maddesinde düzenlenen ayrımcılık yasağı da

cemaat vakıflarına diğer vakıflardan ayrı bir muamelede bulunulma-

sını engellemektedir.

Diğer taraftan bu vakıflara diğer vakıflar gibi taşınmaz mal edi-

nebilme hakkının tanınması bir ayrıcalık ise; bu ayrıcalığın temelinin,

110

Droit Renucci, Européen Des Droits De L’homme, 3

ème

édition, L.G.D.J., 2002, s.

113’ten aktaran Öktem, a.g.m.

111

AİHM’nin 6.4.2000 tarih ve 34369/97 sayılı Thlimmenos Yunanistan’a karşı kararı.