

Disiplin Kurulu Kararları
460
na 15.500,00.-TL. sı havale etmiş, 05.06.2009 tarihinde ise 6.000,00.-TL.
sı göndermiştir. Şikâyetçinin bilgisi dışında taraflar arasında imzala-
nan protokol gereğince ne zaman ne kadar tahsil edildiği konusun-
da şikâyetli avukat bir beyanı bulunmadığı gibi şikâyetli avukat bu
konuda vekil edenine de bir bilgi vermemiştir. Şikâyetli avukatın bu
konuya ilişkin eylemi Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının
43.maddesindeki “müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler
geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. Müvekkil ile ilgili
bir hesap varsa uygun sürelerde durum yazıyla bildirilir.” hükmüne
aykırı olmakla bu eylemi de disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Şikayetli avukatın eylemi, Avukatlık Yasasının altıncı kısmında
yer alan 34.maddesine de aykırı olmakla aynı Yasanın 136/1 madde
gereğince en az kınama cezası verilmesi gerektiğinden, Baro Disiplin
Kurulunun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin ka-
rarında hukuki isabet görülmemiş ve kaldırılarak şikâyetli avukatın
kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikâyetçinin itirazının kabulü ile Baro Disiplin Ku-
rulunun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin kararı-
nın KALDIRILMASINA, Şikâyetli Avukat S.T.’nin KINAMA cezası ile
cezalandırılmasına, oybirliği ile karar verildi.