

TBB Dergisi 2011 (97)
Atilla PINAR
323
A - Yargının muhatap olduğu insanların yargısal merciler huzurun-
da ayakta konuşmaları ‘yasal’ değildir. Zira; mevzuatımızın hiçbir
yerinde herhangi bir kişinin ayakta konuşması gerektiğine dair
açık veya zımni olarak bunu düzenleyen bir hüküm yoktur.
B - Bu uygulama ‘hümanist’ değildir. Zira; merkezine insanı alan ve
neredeyse tüm konusu insan ilişkileri veya insana dair malvarlığı
ve özgürlükler olan bir konseptin (YARGI) muhatapları hakkında-
ki yargısal aşamalarda kendilerinin insan olmaları hasebiyle taşı-
dıkları değerler; asgari seviyede saygı görme, sıfatı ne olursa olsun
temel ve dokunulamaz ve kutsal değerlere haiz olduğu olgusu,
kendisini en rahat seviyede ifade etme özgürlüğü ve hakkı bir nevi
görmezden gelinmektedir.
C - Bu uygulama ‘medeni’ değildir. Zira; bugün evrensel boyutta in-
sanlığın ulaştığı değerlerden birçoğunu görmezden gelmektedir.
Yaşlısı ile genciyle, bürokratı ile sivil vatandaşı ile toplumun her
kesimince yargıya yapılan en ağır eleştirilerden biri de budur.
Yargının, yargısal faaliyetlerinin devamı sırasındaki uygulamala-
rı hakkında bir kamuoyu araştırması yapıldığı takdirde kuvvetle
muhtemeldir ki insanlarımızın
“hasta hasta ayakta konuşturdular”,
“yaşıma, durumuma bakmadan beni ayakta tuttular”, “ayağımın kırığı-
na ve alçıda olmasına rağmen beni ısrarla ayakta tuttular ve öyle konuş-
tum”
gibi haklı eleştirilerini barındıran hususlarla karşılaşacağız-
dır. Yine belli bir yaşın üzerinde olmak hasebiyle yer gösterilmesi
ve oturtulması hususunda saygı ve öncelik hak eden yaşlılarımı-
zın sırf bu nedenle rencide edilmesi ve gururunun incitilmesi mev-
zubahistir.
D - Bu uygulama ‘tıbbî’ değildir. Zira; ayakta ifade veren kişide mev-
cut gizli veya açıkça gözlenemeyen rahatsızlıklarda (bel fıtığı, ke-
mik erimesi, tansiyon düşüklüğü, halsizlik v.s.) veya aşikar olup
geçici veya kalıcı olan rahatsızlıklarda (bedensel engellilik, to-
pallık, henüz yeni kaza geçirmiş ve kolu-bacağı alçılı veya ancak
koltuk değneği ile yürüyebilenler açısından) belki ölümle sonuç-
lanabilecek
“konuşurken ayağa kalkınız”, “hâkim huzurunda ‘düzgün’
durunuz”
türü uygulamalarımızın ve benzeri talimatlarımızın mu-
hatapların sağlığını ve hayatını ne şekilde tehlikeye attığı/riske
ettiği ortadadır.