

TBB Dergisi 2012 (98)
Behiye EKER KAZANCI
99
SONUÇ
AİHM kararları ile hayat bulan insan hakları açısından iç hukuk
düzenlemelerimizin yetersizliğinden ziyade uygulamada görülen
yanlışlar nedeni ile ülkemizin AİHS’ de düzenlenen insan haklarını
ihlal ettiği sonucuna varılmaktadır.
Dolayısıyla belirtmek gerekir ki, insan haklarının ve bu hakla-
ra bağlı olarak kişi hak ve özgürlüklerinin neler olduğunun tespiti
yetmemektedir. Gerçek anlamda insan hakları ile hak ve özgürlükle-
rin varlığından bahsedebilmek için bunların kullanılmaları amacıyla
gerekli araçların sağlanması ve nasıl korunacaklarının belirlenmesi
gerekir.
İnsan haklarının kullanılması için gerekli araçların sağlanabilmesi,
hakların sınırlarının daraltılmasına yol açacak düzenlemelere mecbur
olmadıkça başvurulmaması, hak ve özgürlüklerin kullanılmasında
hiçbir ayrımcılığın yapılmaması hak ve özgürlüklerden yararlanılırken
gerekli tüm kolaylığın sağlanması gerekir, bunlardan hukuki düzenle-
meler ile mümkün olacaktır. Ayrıca hak ve özgürlüklerin engellendi-
ğini düşünen kişilerin bu engellemelere karşı hakkını en etkin ve sade
şekilde aramasını sağlamak için yasal düzenlemelerin de yapılması
gerekmektedir. Bu durum hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olan
hak arama özgürlüğünün bir gereğidir. Hak arama özgürlüğünün ol-
madığı veya aşırı sınırlandığı durumda hukuk devletinin varlığından
söz etmek mümkün olmayacaktır.
Gözaltı ve tutukluluk sürelerinin makul bir seviyede olması ve
kanunla belirlenmiş olan sürelerin durumun gerektirdiği sınırlar içe-
risinde uygulanması da ihlal iddialarının ve AİHM önünde tazminata
mahkum olmanın da önünü kesecektir.
Gözaltı ve tutukluluk süreleri azami süreler olup, gözaltına alınan
veya tutuklu bulunan kişilerin işlemlerinin en kısa sürede bitirilme-
si esastır. Özgürlüğü gözaltına alma koruma tedbiri ile sınırlanan kişi
Cumhuriyet savcısı tarafından bırakılmazsa en kısa sürede, yakalama
yerine en yakın hakim veya mahkeme huzuruna çıkarılmalı, tutuklu
kişinin ise hakkındaki soruşturma ve kovuşturma makul süre içerisin-
de bitirilerek özgürlüğü konusunda karar verilmelidir.