

AİHS ve AİHM Kararları Çerçevesinde Yakalama ve Tutuklama Koruma Tedbiri ile ...
98
Maddedeki tazmin yükümlülüğü, sadece Sözleşme’nin 5. mad-
desinin ihlaline ilişkin olarak uğranılan zararları kapsamakta olup,
Sözleşme’nin genel hüküm niteliğindeki 41. maddesinden (hakkani-
yete uygun tatminden) tamamen bağımsızdır
97
.
Buradaki tazminat talebi, iç hukukta, ulusal mahkemeler önünde
ileri sürülebildiği halde, Sözleşme’nin 41. maddesindeki
“hakkaniyete
uygun tatmin”
imkanı, sözleşmenin ihlali halinde AİHM önünde talep
edilebilmektedir.
CMK’ nın
“Koruma Tedbirleri Nedeni İle Tazminat”
başlıklı 141 vd.
maddelerinde haksız olarak uygulanan kişi hürriyetini bağlayıcı nite-
likte koruma tedbiri nedeni ile haksızlığa uğrayan kişilerin tazminat
isteme hakkı olduğu ve hangi şartlarda ne şekilde isteneceği ayrıntılı
olarak düzenlenmiştir.
Mahkeme, Türkiye’ye karşı yapılan başvuruların bir kısmında,
aynı zamanda Sözleşme’nin bu maddesinin de ihlal edildiğine karar
vermiştir.
Sakık ve diğerleri
başvurusunda, başvuranların haksız gözaltı
nedeniyle uğradıkları zararın iç hukukta tazmini imkânının olmadı-
ğına dair iddialarına Hükümet, 466 sayılı Kanun ile yasadışı yakala-
nan veya tutuklananların zararlarını tazmin etme imkânlarının olduğu
karşılığını vermiş, ancak Mahkeme, 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde
tazminat ödenmesinin, uygulanan yakalama veya tutuklama işleminin
“yasadışı olması”
şartını taşıdığını, oysa başvurucuların maruz kaldık-
ları gözaltı süresinin Sözleşme’ye aykırı olmasına rağmen iç hukukta
“yasaya uygun”
olduğunu, dolayısıyla 5. maddenin 5. fıkrası anlamında
bir tazminat hakkının etkili bir biçimde kullanılması imkânının yeterli
düzeyde mevcut olmadığına karar vermiştir
98
. Mahkemenin bu yön-
deki kararlarının da dikkate alınması suretiyle gerçekleştirilen kanun
değişiklikleri çerçevesinde gözaltı kararına itiraz hakkı düzenlenmiş
ve gözaltı süreleri de AİHM içtihatları ile uyumlu hale getirilmiştir.
Dolayısıyla bu kararda yer verilen eleştiriler Türkiye açısından karşı-
lanmış bulunmaktadır.
97
Schaedler, Karlsruher Kommentar, Rn. 27.
98
26.11.1997 tarihli Sakık ve Diğerleri/Türkiye kararı
(http://www.inhakbb.adalet.
gov.tr;
http://www.yargitay.gov.tr/aihm). Aynı yönde yeni tarihli bir karar da
bulunmaktadır. Bkz. İpek ve Diğerleri/Türkiye, 03.02.2009 tarihli karar.