Background Image
Previous Page  109 / 529 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 109 / 529 Next Page
Page Background

İzale-i Şuyu Davası ile Miras Ortaklığının Sona Ermesi Halinde Karşılaşılan KDV Yükü

108

üçüncü şahıslara bırakabilir. Bu bağlamda, eşya üzerindeki mülkiyet

hakkı bir veya birden çok kimseye ait olabilir. Bu takdirde, birinci hal-

de, tek başına, ikinci halde ise ortak mülkiyetten söz edilmesi gerekir.

Ortak mülkiyet de, maliklerin karşılıklı hak ve ilişkilerine göre, paylı

(müşterek) mülkiyet –elbirliği ile (iştirak halinde) mülkiyet olmak üze-

re ikiye ayrılmaktadır

2

. Birden fazla kimse, bir mala hisseleri oranında

malik olup da, bu hisseleri bilfiil taksim edilmemiş bulunursa buna

“paylı (müşterek) mülkiyet”

denilmektedir (MK. md. 688 ve d. md.).

Paylı mülkiyette önemli olan husus, hissedarların kendi hisselerine

müstakil olarak malik olması yani bu hisse üzerinde müstakil olarak

kanunun çizdiği sınırlar dairesinde dilediği tasarrufta bulunabilmesi-

dir (MK. mad. 688/3). Buna karşılık, birden fazla kimsenin bir malın

tamamına sahip olmaları halinde ise

“elbirliği ile (iştirak halinde) mülki�

yet”

mevcut demektir. Bu çeşit mülkiyetin özelliği, hissedarlar malın

tamamına malik olduklarından, iştirak (ortaklık) devam ettiği müd-

detçe taksim ve hisselerde tasarruf edilememesidir

3

. Diğer bir ifadey-

le, elbirliği ile mülkiyette bölünmüş paylar olmayıp, ortakların eşya

üzerinde hep birlikte sahip oldukları tek ve bölünmemiş bir mülkiyet

hakkı bulunmaktadır

4

. Elbirliği ile mülkiyet konusunda verilebilecek

tipik örnek

“miras ortaklığıdır”

. Birlikte mirasçılığın bulunduğu bu

gibi bir durumda, mirasçılar arasında miras bırakanın ölümü olayı-

nın gerçekleşmesiyle birlikte kendiliğinden doğan bir

“miras ortaklığı”

meydana gelmektedir. Diğer bir ifadeyle, ölüm olayıyla birlikte miras

bırakanın malvarlığı (ki buna tereke

5

adı verilmektedir) mirasçıya ya

da birden fazla mirasçılara geçmektedir. Mirasçılar arasındaki ortak-

lıktan kastedilen, birlikte mirasçılar arasında tereke üzerinde kurulan

hukuksal bir ilişkinin varlığıdır. Bu hukuksal ilişki,

“elbirliğiyle ortak�

lığı”

doğurmaktadır ki, bu ortaklık özellikli bir durum olup

6

, terekede

2

Safa Reisoğlu, Türk Eşya Hukuku, Cilt 1, Altıncı Bası, Ankara:1980, s.12.

3

Erol Cansel ve Ali Naim İnan,

“Ayni Hak Kavramı, Taksimi ve Eşya Hukuku’nun

Konusu”,

acikarsiv.ankara.edu.trbrowse12541850.pdf., s.357.

4

Jale G. Akipek, Türk Eşya Hukuku (Aynî Haklar), İkinci

Kitap:Mülkiyet,

İkinci

Bası, Sevinç Matbaası, Ankara:1973, s.54.

5

Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne göre

“tereke”

Arapça kökenli olup, kelime anlamı

itibariyle

“miras”

anlamına gelmektedir

(http://tdkterim.gov.tr/bts/.)

6

Elbirliği ortaklığı özellikli bir durum olduğu için, yasanın öngörmediği bir elbirli-

ği ortaklığından söz edilemez. Elbirliği ortaklığı, kaynağını bir olay (ölüm) ya da

ortakların irade açıklamasının (adi ortaklık) oluşturduğu çok taraflı bir hukuksal

ilişki ya da işlem sonucunda doğan bir ortaklıktır. Bu ortaklık, doğumu anından

itibaren kazanılan hak ve durumlar üzerinde gerçekleşir (Nuri Erişkin,

“Birlikte