Background Image
Previous Page  107 / 529 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 107 / 529 Next Page
Page Background

İzale-i Şuyu Davası ile Miras Ortaklığının Sona Ermesi Halinde Karşılaşılan KDV Yükü

106

I. Giriş

Miras ortaklığı paylı mülkiyet türlerinden elbirliği ile mülkiyet

içinde yer almaktadır ki, söz konusu ortaklık, mirasçılar arasında mi-

ras bırakanın ölümü olayının gerçekleşmesiyle birlikte, kendiliğinden

doğmaktadır. Diğer bir ifadeyle, ölüm olayıyla birlikte miras bıraka-

nın mal varlığı mirasçıya ya da birden fazla mirasçılara geçmektedir.

Elbirliğiyle mülkiyet sahibi olan miras ortak veya ortaklarına miras

olarak kalan menkul ve gayrimenkul mal ve hakları, söz konusu ortak-

lar ivazsız (karşılıksız) olarak iktisap etmektedirler ve dolayısıyla söz

konusu ivazsız iktisaplar Veraset ve İntikal Vergisi’nin (VİV) konusu-

na girmektedir. Dolayısıyla miras ortakları Veraset ve İntikal Vergisi

Kanunu’ndan kaynaklanan (VİVK) beyanname verme ve vergi ödeme

gibi şeklî ve maddî yükümlülükleri yerine getirmek zorundadırlar.

Miras ortaklığının özelliği ise, ortaklıkta bölünmüş paylar bulun-

mamakla birlikte, ortakların eşya üzerinde hep birlikte sahip oldukla-

rı tek ve bölünmemiş bir mülkiyet hakkı bulunmaktadır. Dolayısıyla

söz konusu miras ortaklığının dayandığı elbirliği ile mülkiyet sona er-

meden, yani ortaklar bireysel mülkiyete sahip olmadan ortaklar, söz

konusu mal ve haklarda dilediği tasarrufta bulunamamaktadırlar. Bu

açıdan elbirliği ile mülkiyetin söz konusu olduğu miras ortaklığının

ortadan kaldırılması, başka bir ifadeyle miras ortaklığının giderilmesi

gerekmektedir. Sözü geçen ortadan kaldırma işlemi, iki şekilde ger-

çekleşebilmektedir. Bunlardan ilki, ortakların terekeye dahil mal ve

hakları anlaşarak yani rızaen paylaşmalarıdır. Bu durumda artık or-

taklık malvarlığından söz edilememekte, ortakların bireysel mülkiye-

tine geçmiş mal ve haklardan söz edilmektedir ki, artık herkes kendi

mal ve hakları üzerinde dilediği tasarrufta bulunabilme hakkını elde

etmektedir. Bu aşamadan itibaren miras ortaklarının kendi aralarında

anlaşarak yani rızaen terekedeki mal ve hakları bölüşmeleri ile bireysel

mülkiyetlerine geçmiş mal ve hakları elden çıkarmaları halinde gelir

ve katma değer vergisi açısından karşılaşacakları bir yükümlülükleri

söz konusu olmamaktadır.

Miras ortaklığını ortadan kaldıran ikinci şekil ise, miras ortakları-

nın anlaşamamaları halinde, Türk Medenî Kanunu (TMK) gereğince

sulh mahkemesine müracaat ederek, miras ortaklığının sona erdirilme-

sini talep edebilmeleridir. Öğretide bu şekilde ortaklığın giderilmesi