

Türkiye’nin Yolsuzlukla Mücadele Enstrümanları
340
akıla, bilime ve bilince dayalı bilimsel (laik) ahlâk. Türkiye’deki ahlâk
anlayışı, bu üç kaynaktan da bağımsız bir gelişme göstermiş,
“işbitirici,
köşe dönmeci ahlâk”
anlayışı hakim olmuştur.
75
Aslında yolsuzluğun kendisi de bir sonuçtur. Birey ve toplumsal
hayattaki ilkesizliğin, yozlaşmanın, çürümenin sonucudur. Kural, etik,
kanun tanımayan;
“özgül ağırlığını”
kaybetmiş, her şeyi
“meta”
olarak
gören gayesiz insanlar ve bu insanları kamusal görev ve yetkilerle
donatarak başına buyruk eden,
“kamu vicdanını”
yitirmiş,
“kamu”
su
gitmiş
“oy”
u kalmış niteliksiz kalabalıkların bir sonucudur yolsuzluk.
Öyle ya kimdir kamu görevlisi; birimizin kardeşi, anne babası, birimi-
zin amcası, halası, dayısı, teyzesi, birimizin de kendisi değil midir?
76
Sonuç alarak yolsuzluk yapanlar ve suçlular da, bunlarla müca-
dele edenler de insandır. Hiçbir suç örgütünün, teşekkülün imkânları
devletin imkânlarından fazla değildir. Suçluların suç işlemedeki irade
ve kararlılığı kadar suçlularla mücadele edenlerin de bu kararlılığı ve
iradeyi göstermeleri halinde her şey çok daha farklı olacaktır. Ancak
sorun koyunları kurtlardan korumak kadar basit değil. Koyunları ço-
banlardan da korumak durumundayız. Tam da
“Ayıkla pirincin taşını”
durumu değil mi? Hayır, sorun daha vahim... Çünkü pirinç çuvalının
içinde pirinç tanesinden çok taş varsa kim neyi ayıklayacak?
“Körler
memleketinde görmek bir hastalık sayılır”
sa doktorlar körlüğe mi,
“hasta�
lığa”
mı çare arayacak?
İşte bunun için
“Biz nerede hata yaptık”
diyerek ne kadar düşünsek
azdır. Çünkü
“hiçbirimiz masum değiliz.”
Koyunlarımızı kurtlardan ko-
rumak için tuttuğumuz çobanlar kurtlaşmış, et kokuşmasın diye kul-
landığımız tuz kokuşmuş vaziyettedir.
Kanuni Sultan Süleyman, aynı zamanda süt kardeşi olan Yahya
Efendi’ye sorar:
- Bir devlet hangi halde çöker?
- Sultanım! Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlık şayi olsa, işitenler
de ‘neme lazım’ deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil de
çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa devlet çöker.
75
Özsoylu, Ahmet Fazıl, Yeraltı Ekonomisi, Ankara, 1999, s.46
76
Uğur, Hüsamettin, a.g.e., s. 39