

TBB Dergisi 2012 (98)
Hüsamettin UĞUR
337
olarak algılanmaktadır. Ayrıca güvenlik endişesiyle de kendisini il-
gilendirmeyen ve doğrudan zarar görmediği bir konuda özellikle de
gerçek isim ve adresiyle ihbarda bulunmaktan kaçınılmaktadır. Yapı-
lan ihbarlarda genellikle isim-adres verilmediği veya doğru olmayan
isim ve adreslerin verildiği bilinen bir gerçektir. Çok defa da ihbarlar
telefon ve şimdilerde e-posta ile yapılmaktadır. İhbarın somut verile-
re dayanması halinde bir ihbar tutanağı düzenlenerek konu hakkında
gerekli araştırma ve inceleme yapılmalıdır. Aksi durumda yetkili ve
görevli kimselerin sorumluluğu doğabilir.
Hukukumuzda ihbar ve şikâyetlere dair hükümler çok dağınık-
tır. En genel düzenleme CMK’nun 158. maddesinde mevcuttur. İkinci
bir düzenleme 3628 sayılı Kanun’un
“Suçun İhbarı”
başlıklı 18. mad-
desindedir. Buna paralel hükümlere, memurlar ve diğer kamu görev-
lilerinin 4483 sayılı Kanun kapsamına giren suçlarına ilişkin ihbar ve
şikâyetleri düzenleyen 4. maddesinde rastlanmaktadır.
Bu düzenlemelerin hepsi ihbar ve şikayetlerin nasıl, nereye yapıla-
cağı ve bunun üzerine ilgililerin hareket tarzına dairdir. İhbarda bulu-
nanın kimliğinin gizli tutulacağı dışında bir hüküm bulunmamaktadır.
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 5015 sayılı Petrol Piya-
sası Kanunu ve 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler
Hakkında Kanun gibi özel yasalarda ise belirli eşyanın yakalanması
halinde muhbir ve el koyanlara ikramiye ödeneceği düzenlenmektedir.
27.12.2007 tarih ve 5726 sayılı
Tanık Koruma Kanunu
hukuku-
muzda önemli bir boşluğu doldurmakta birlikte, kapsamı Kanun’da
gösterilen kişi ve suçlarla sınırlı olup yolsuzluk teşkil eden bir çok suç
yönünden muhbir ve müştekileri korumamaktadır.
7-
Kültürel altyapı kurumsallaşmalı, etik ilkeler özümsenmelidir.
Yolsuzluk olaylarının önüne set çekebilmek, iş başındaki görevlilerin
ahlaki donanımlarının son derece yüksek olmasıyla mümkündür. İyi
insanlara iyi yasalar ve iyi yasalara iyi insanlar destek olmadıkça yol-
suzluklar olmaya devam edecektir. Ancak iyi kamu görevlileri olması-
nın yolu da eğitimden geçmektedir.
70
70
Özsemerci, Kemal, Türk Kamu Yönetiminde Yolsuzluk ve Yozlaşmanın Kültürel
Altyapısı, Danıştay Dergisi, Sayı: 63 (www. yolsuzluklamucadele.org/der58m1.pdf)