

275
lendirmekteydi. Buna karşılık, yeni düzenlemede herhangi bir vücut
boşluğuna cinsel veya diğer bir organ sokmanın yanı sıra cisim so-
kulması da bu suçu oluşturacaktır. Hükmün gerekçesine göre, “Suçun
bu nitelikli hali için, vücuda vajinal, anal veya oral yoldan organ veya
sair bir cismin ithal edilmesi gerekir. Bu bakımdan vücuda penis ithal
edilebileceği gibi, vajinal veya anal yoldan cop gibi sair bir cisim de
ithal edilebilir. Bu bakımdan söz konusu suçun temel şeklinin aksine,
bu fıkrada tanımlanan nitelikli halinin oluşabilmesi için, gerçekleşti-
rilen davranışın cinsel arzuların tatmini amacına yönelik olması şart
değildir”.
Bu halin cinsel saldırı suçunun ağırlaştırıcı sebebi mi olduğu yok-
sa ondan bağımsız bir suç mu olduğu konusu öğretide tartışmalıdır.
Bir görüşe göre cinsel saldırının vücuda organ veya sair bir cisim
sokulması suretiyle işlenmesi ayrı suçtur, dolayısıyla eylemin tamam-
lanmadığı hallerde suç teşebbüs aşamasında kalmış olur. Yani yaptı-
rım olarak ağırlaşmış ceza esas alınır ve teşebbüs indirimi uygulanır.
Diğer görüş ise vücuda organ veya sair cisim sokmanın cinsel sal-
dırı suçunun nitelikli hali sayılması gerektiği şeklindedir. Bu durumda
eylemin tamamlanmadığı hallerde sadece daha hafif olan basit cinsel
saldırının cezasının verilmesi gerekir.
Kanımca, cinsel saldırı suçunun vücuda organ veya sair cisim
sokulması suretiyle işlenmesi ayrı suç sayılmalı, dolayısıyla eylemin
tamamlanamadığı hallerde ağırlaşmış ceza esas alınarak teşebbüs in-
dirimi uygulanmalıdır.
Yasa koyucu vücuda organ veya sair cisim sokma eyleminin eşe
karşı işlenmesi durumunda soruşturma ve kovuşturmanın şikayete
bağlı olmasını öngörmüştür (TCK m. 102/2 cümle 2).
765 sayılı Türk Ceza Kanunu döneminde “
evlilik içi ırza geçme
” ola-
rak nitelendirdiğimiz bu hal cinsel suç kapsamında cezalandırılmıyor,
belli şartlarla eşe karşı
kötü muamele suçu
olarak nitelendiriliyordu.
Oysa ırza geçme suçunun tanımında mağdurun failin eşi olmaması
gibi bir unsura yer verilmemişti.
Geleneksel anlayışta evli kadının kocanın adeta malı olarak görül-
mesi, kadının evlenmekle kocasıyla her koşulda cinsel ilişkiyi kabul