

299
HMK’NIN KADIN ÜZERİNDEKİ DEPREM ETKİSİ: GİDER
AVANSI
HMK’nın yargılamanın hızlandırılması ve usul ekonomisi ilkele-
rine vurgu yaptığını ve bu ikili sacayağı üzerine temellendiğini söyle-
yebiliriz.
HMK mad. 30’da Alman ZPO’suna benzer bir bakış açısıyla de-
diler ki: ‘Hakim yargılamanın makul süre içerisinde ve düzenli bir şe-
kilde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yü-
kümlüdür.’
HMK mad. 120 ‘Harç ve Avans Ödenmesi’ başlığıyla tüm yargıla-
ma giderlerinin ve Adalet Bakanlığı’nca belirlenecek olan gider avan-
sının peşin olarak daha dava açılırken yatırılacağı düzenlenmiştir.
UYGULAMADA : ‘Dava açan kadın örneğin bir boşanma davası
açıyor ise, boşanmaya ilişkin delilleri de incelenmek suretiyle örneğin
bir ya da birkaç bilirkişi tayin edilecek ise ikiyüz elli TL her bir bilirkişi
için, tanık sayısının da 5 katı tutarında gider avansı olmak üzere peşin
yatırılması gerekmektedir.
Hakim eline kalemi alıp adeta bir bakkal gibi bakkal hesabı yap-
makta ve yargılama giderleri peşin yatırılmadan dava açılmış sayılma-
maktadır.
HMK’nın 120. maddesinin 2. fıkrasında ‘Eksiklik tespit edilen gi-
der avanslarının taraflarca tamamlanması için dava sırasında iki hafta-
lık kesin süre verilecektir.
Ülkemizde kadınların, en çok, evlilik birliğinin ihlal edilmesinden
doğan boşanma, nafaka, çeyiz eşyalarının iadesi gibi davalar açtıkları
düşünüldüğünde ve genelde boşanma davası açan kadınların sosyo
ekonomik düzeylerinin geçimlerini sağlamaya yeterli olmadığı göze-
tildiğinde HMK’nın tüm gider avansını daha davanın başında peşin
olarak alması kadını sarsıcı bir unsur ve kadın-erkek eşitliğine aykırı
bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
CEDAW’a göre devletin kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği orta-
dan kaldırıcı önlemler alması gerekliliği böyle bir yasal düzenlemenin
yapılmaması gerektiğini ortaya koymaktadır.